ulgenzekiok.fw

Kimyasal ve sevgisel bağlar Milliyet Ege 17.12.2006

Kimyasal ve sevgisel bağlar

İnsanları birbirine bağlayan bağlar farklılıklar gösterir; tıpkı atomları ve molekülleri birbirine bağlayan kimyasal bağlar gibi. Örneğin birbirinden çok farklı iki insan bazen ortak bazı noktalarda bir araya gelir ve birbirlerinin eksiklerini tamamlayarak büyük bir sinerji oluşturabilir; zıt yüklü iyonların birbirini çekmesiyle oluşan iyonik bağlar gibi. 

Taraflardan birisi daha alıcı, diğeriyse daha vericidir bu birliktelikte. Ortaya çıkan değerli ürün her ikisine de benzemeyebilir; sodyum ve klorun oluşturduğu önemli yaşamsal etkinliğe sahip tuz gibi.
Bazı insanlarsa birçok ortak noktaya sahiptir diğerleriyle; paylaşılanlardır onları bir arada tutan. Atomlar tarafından ortaklaşa kullanılan elektronların oluşturduğu moleküller gibi sıkı sıkıya bağlanırlar birbirlerine… İki atomu ve insanı birbirine bağlayan en güçlü bağlardır bu kovalent bağlar ve gücünü paylaşımdan alır.
Paylaşılanlar çoğaldıkça bağ da güçlenir. Gönül bağına benzer; zayıflamış gibi göründüğünde bile koparmak son derece güçtür.
İyonik bir bağ kovalent bağlarla pekiştirilebilir zamanla. Örneğin bebek ve anne arasındaki ilişki iyonik bağlara benzer başlangıçta; anne hep verici, bebekse alıcıdır. Paylaşılanlar arttıkça kovalent bağlarla desteklenir bu ilişki ve koparılması en güç bağlardan biri çıkar ortaya.
Bir de son derece zayıf bağlar vardır; atomları, molekülleri bağlayan Van der Waals bağı gibi. İyonik ve kovalent bağlarla karşılaştırılamayacak kadar zayıf olan ve kolay koparılabilen bu bağlar da gereklidir; örneğin bazı organik maddelerin taşınmasında, yani geçici bir dönem için bağlanma ve ardından kopmanın gerektiği durumlarda yararlıdır.
* * *
İyonik bir bağda vereni takdir ederim daha çok; aldıkça değil, verdikçe zenginleşir insanlar. Ama bağlar arasında en çok kovalenti severim; temelinde paylaşım olduğu için belki de. Paylaşılan ve paylaşıldıkça çoğalan sevgiyi çağrıştırır bana.
İnsan ilişkilerinde en çok söz, aşk üzerine söylenmiştir, aslolan aşkmış gibi. Oysa tek atımlık barut gibidir aşk, türün devamıdır amacı ve sönmeye mahkumdur.
Yıllarca süren, kalıcı ve güçlü olansa sevgidir. Aşkı oluşturan hangi bağ olursa olsun onu sağlamlaştıran, sürekli kılan, sevgiye dönüştüren kovalent bağlar, yani paylaşılanlardır.
Güç günlerde ortaya çıkar gerçek sevgiler. Hüzün paylaşıldıkça azalır, önceden yaşanan mutlulukların tersine… Bir buluşma, bir telefon, bir e-posta, sıcak bir gülümseme, bir kucaklaşmaya bürünür sağlam bağlar ve Genco Erkal’ın “Nazım Hikmet” oyunu gibi “Gelecek güzel günler” beklenir umutla…

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları