ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) önemli bir ayağı olan “ılımlı İslam” projesi iflas etmek üzere. Bu iflasın çeşitli nedenlerinden ilki ABD’nin çok iyi bildiği “win, win” yani “sen de kazan, ben de kazanayım” prensibini göz ardı etmiş olması, ikincisi ise işbirliği yapılan grupları iyi analiz edemeyip, iç dinamiklerini iyi çözümleyememiş olması. Örneğin “takıye”nin ne olduğunu ancak verilen bazı sözlerin tutulmamasının ardından anlayabildiler ve bunun faturasını ağır ödediler.
Son seçimlerden de anlaşıldığı üzere halkın desteğini büyük ölçüde yitirmiş olan Bush ve ondan sonra gelecekler Ortadoğu’da yeni stratejiler oluşturmak zorunda. “ılımlı İslam”ın desteklenmesiyle “radikal İslam”ın güçlendiği geç de olsa anlaşıldığından, ABD bölgedeki çıkarlarını kaybetmemek için yeni alternatifler arıyor. Türkiye’de “daha çok demokrasi” sloganı ile “ılımlı İslam” projesi kapsamında yürütülen Atatürk’ü, Atatürkçülüğü ve Türk ordusunu yıpratma stratejileri başarısız oldu, hatta ters tepti ve ABD’ye karşı sempati hiçbir zaman olmadığı kadar dibe vurdu. Oysa ABD Ortadoğu’da söz sahibi olmak istiyorsa bölgenin en güçlü ülkesi olan Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak zorunda olduğunu biliyor.
* * *
Türkiye’ye mutlaka bir “model ülke” rolü biçilmek isteniyorsa çevredeki Müslüman ülkeler için en iyi model Atatürk’ün kurduğu “çağdaş, laik, demokratik bir hukuk devleti” olan “Türkiye Cumhuriyeti”; buraya ulaşmak için gerekli yol ve yöntemlerse “Atatürk ilke ve devrimleri.” ABD bu modeli desteklediği taktirde “Ortadoğu’daki amacımız buradaki halklara özgürlük ve demokrasi götürmek” dediğinde kendi halkına “takıye” yapmamış olacak; ayrıca “takıyecilerle” değil, gerçekleri söyleyenlerle güvenli bir işbirliği sağlama şansı yakalayacak. Kısacası Türkiye ve ABD’nin çıkarları Atatürk’te kesişiyor.
* * *
İslam dininin laik demokratik hukuk devleti ile bağdaşmadığını öne süren sahte ulemanın ortadan kalkması ve Atatürk devrimlerinin yeniden işlerlik kazanmasıyla genç Türkiye nüfusunun kısa sürede her alanda büyük başarılar elde edeceğine ve yeniden “örnek bir ülke” olacağına inanıyorum. Ortadoğu’da ise Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinin uygulanmasıyla belki “silah ve petrol tüccarları” kaybedecek, ama “insanlık” kazanacaktır.