Haber Ekspres 21.10.2012
http://www.haberekspres.com.tr/bayramda-insan-kurban-etmeyin-makale,1565.html
Asıl anlamı “Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey” olan “kurban”; daha çok, “ibadet amacıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmek” ve “bu amaçla kesilen hayvan” şeklinde algılanıyor.
Kuran’da Hac suresinin 36. Ayeti’nde “hayvanların kurban edilmesinde sizin için yararlar mevcuttur” ifadesi varsa da, bir sonraki ayetteki “Allah’a ne onların etleri, ne de kanları ulaşır; O’na ancak sizin erdemli davranışınız ulaşır” sözleri de çok anlamlı ve düşündürücü!
Kuran’ın Saffat Suresi’nde, özetle; Hz. İbrahim, beraber yürüyüp gezecek çağa gelince oğluna (adı verilmemiş) rüyada onu boğazladığını gördüğünü söyler ve düşüncesini sorar. “Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap.” cevabını alınca, onu alnı üzerine yatırır. Bu çok açık imtihanı başarıyla geçen Hz. İbrahim’in oğluna bedel olarak büyük bir kurban verilir.
Tevrat’ın Tekvin kitabında ise, özetle; “Allah, Hz. İbrahim’i denemek için ondan, sevdiği biricik oğlu İshak’ı kurban etmesini ister. Hz. İbrahim oğlunu boğazlamak için bıçağı eline alınca, melek göklerden seslenerek onu engeller; çalılıkta koçu gören Hz. İbrahim, oğlu yerine koçu kurban eder.”
Tasavvufta; dış âlemde hayvan kurban etmek, kulun iç âlemindeki hayvani yönlerinin kurban edilmesi, yani öldürülmesi anlamına geliyor! Mevlana’nın şu dörtlüğü bunu en iyi biçimde açıklıyor:
“Şu dört kuşun kafalarını kes:
Ördek hırstır, horoz ise şehvet;
Tavus kuşu gösteriştir, makamlara heves;
Karga nefistir, kafaları kes.”
Sonuçta “kurban kesme”nin asıl amacı “maddi yetersizlik nedeniyle et yiyemeyenlere” yardım etmek; “iyilik” yaparak “onlara ve dolayısıyla Allah’a yaklaşmak” olduğuna göre; hangi davranışın daha “erdemli” olduğuna karar vermek size düşüyor! Dilerseniz kurban kesip, etini maddi açıdan yetersiz insanlarla paylaşırsınız; dilerseniz, bu insanlara eğitim bursu, yiyecek, giyecek veya doğrudan para yardımı yaparak katkıda bulunursunuz. Karar sizin!
Ama eğer “kurban kesme”ye karar verirseniz; lütfen “insan kurban etmemeye” dikkat edin; kestiğiniz kurbanın kullanmadığınız iç organlarını mutlaka imha edin veya köpeklerin kesinlikle ulaşamayacağı biçimde derine gömün!
Türkiye’deki koyun ve sığırlar, başta karaciğer ve akciğerlerinde olmak üzere, çeşitli organlarında yaygın olarak bir parazitin larvalarını taşıyorlar. Kesilen hayvanların içi sıvı dolu kistli iç organları köpekler tarafından yendiğinde, köpeklerin bağırsaklarında küçük kurtçuklar gelişiyor ve köpeğin dışkısıyla dışarıya insanlar için çok tehlikeli parazit yumurtaları atılıyor. Bu yumurtaları insanlar, özellikle de çocuklar, kirli ellerle, marul veya çilek gibi çiğ besinlerle veya sularla aldığında, ölümcül olabilen kist hidatik veya kistik ekinokokkoz denen bir enfeksiyon gelişebiliyor. Yapılan araştırmalar Türkiye’de yaklaşık her 200 kişiden birinde bu enfeksiyonun var olduğu gösteriyor, ki bu oran çok yüksek!
Enfeksiyonla mücadelede Kurban Bayramı dahil, tüm hayvan kesimlerinde yeni hukuki bir düzenlemeye gereksinim var. Türkiye Mikrobiyoloji Cemiyeti Parazitoloji Çalışma Grubu olarak Tarım, Gıda ve Hayvancılık; Sağlık ve Orman ve Su İşleri Bakanlıklarına sunduğumuz kanun değişiklik önerisinde bunlar yer alıyor; umarım dikkate alınır.
Haftanın Sözü: “Hekimlik bedenin hastalıklarını iyileştirir, bilgelik de ruhun hastalıklarını.”  Demokritos