ulgenzekiok.fw

Atatürk’te “Cumhuriyet” düşüncesi Milliyet Ege 29.10.2006

Atatürk’te “Cumhuriyet” düşüncesi

Atatürk’te “Cumhuriyet” düşüncesi harp akademisindeki öğrencilik yıllarına dek uzanır. Ali Fuat Cebesoy’a göre sınıf arkadaşı Atatürk, 1902 yılında “batılı anlamda yönetim” den söz etmiş, 1905’te Şam’a gitmeden önce arkadaş çevresine “İmparatorluktan çıkacak bir Türk devleti” düşüncesini dile getirmiştir.


8 Temmuz 1919 sabahı, Atatürk yakın arkadaşı Mazhar Müfit (Kansu) Bey’e gizli kalma koşuluyla “Yaz” diyor. Bundan sonrasını Mazhar Müfit Bey’den dinleyelim:
“Zaferden sonra hükümet şekli Cumhuriyet olacaktır. Bunu size daha önce de bir sorunuz dolayısıyla söylemiştim, bu bir.
İki… Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince gerekli işlem yapılacaktır. Üç… Tesettür kalkacaktır. Dört… Fes kalkacak, uygar uluslar gibi şapka giyilecektir.”
Bu anda kalem elimden düştü. Yüzüne baktım. O da benim yüzüme baktı. Bu, gözlerin bir takılışta birbirine çok şey anlatan konuşmasıydı. Paşa ile zaman zaman senli benli konuşmaktan çekinmezdim. ‘Neden durakladın?’ deyince, ‘Darılma ama Paşam, sizin de hayalci yanlarınız var’ dedim gülerek. ‘Bunu zaman belirtir, sen yaz…’ dedi. Yazmaya devam ettim: ‘Beş… Latin harfleri kabul edilecek…’
Paşam yeter, yeter; dedim ve biraz da hayal ile uğraşmaktan bıkmış bir insan edası ile ‘Cumhuriyet ilanını başaralım da, üst yanı yeter’ dedi.”
Altı yıl sonra Kastamonu’da şapka devriminin ilanı sırasında Atatürk yanında bulunan Mazhar Müfit’e dönerek “Nerede kalmıştık?” diye soracaktır.
1920 Haziran’ında Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’ni ziyaretinde, istediği harfleri bulamamaktan yakınan başdizgicinin “Hürriyet” ilan edildiğinde çıkan “Yaşasın Hürriyet” manşetinde kullandığı harfleri göstermesi üzerine, Atatürk bu eski harflerle “Yaşasın Cumhuriyet” yazar ve başdizgiciye şöyle seslenir: “Ya, gördün mü ustam? Harfler hiç de sandığın kadar eskimemiş. Bak ne yeni şeyler diziliyormuş bu harflerle”
14.10.1925’te İzmir Kız Öğretmen Okulu’nda ise öğrencilere şöyle seslenir:
“Cumhuriyet ahlak erdemine dayanan bir yönetimdir. Cumhuriyet erdemdir. Sultanlık korku ve korkutmaya dayanan bir yönetimdir. Sultanlık korkuya, korkutmaya dayandığı için korkak, alçak, sefil, rezil insanlar yetiştirir. Aradaki fark bunlardan ibarettir.”
Atatürk’e göre “Cumhuriyet” son yüzyıllarda büyük uygar ulusların hesapsız ıstırap ve kandan sonra vardıkları en sağlam devlet şeklidir; “Cumhuriyet” son dört yüz yıllık yönetimler içinde insanlığın çırpına çırpına bulduğu son çaredir. Peki, biz Cumhuriyetimizi ne hale getirdik?

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları