ulgenzekiok.fw

Ulu Önder; gençlik ve sesleniş… Milliyet Ege 22.10.2006

Ulu Önder; gençlik ve sesleniş

Atatürk’ün her çağdaki ve her yaştaki Türk gencinden beklentilerini dile getirdiği “Atatürk’ün gençliğe seslenişi” ne yazık ki birçok kaynakta, kitapta, duvarda, internet sitesinde Atatürk’ün o gün kullandığı sözcüklerle yazılmış durumda ve bırakın gençleri, orta yaşlılar bile metinde yer alan birçok sözcüğün anlamını bilmiyor. Az sayıdaki çeviride ise bugün yaygın olarak kullanılmayan bazı sözcükler metnin tam olarak anlaşılmasını güçleştiriyor. Örneğin asıl metindeki “bedhah” sözcüğünün anlamını bilenlerin sayısı çok azken, çevirideki karşılığı “kötücül” sözcüğü de yaygın olarak kullanılmıyor; oysa “kötü niyetli” dediğinizde anlamayan yok.
Konunun uzmanı olmasam da, bugünkü birçok sorunumuza ışık tutan ve gençlerimize neler yapmaları gerektiğini açıklayan bu çok önemli metni bugünün Türkçe’sine çevirmeye çalıştım. Okuduktan sonra siz de aynı görüşleri paylaşıyorsanız; lütfen elinize bir makas alın ve yandaki metni kesin. Ya evinizin bir köşesine yapıştırın, ya da daha iyisi bir gence verin ki Atatürk’ün kendilerinden beklentilerini daha iyi anlayabilsinler…

Atatürk’ün Gençliğe Seslenişi

Ey Türk Gençliği!
Birinci görevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve savunmaktır. Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin en değerli hazinendir. Gelecekte de, yurt içinde ve dışında, seni bu kaynaktan yoksun kılmak isteyen kötü niyetliler bulunacaktır. Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan; ödeve atılmak için, içinde bulunduğun durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanaklar ve koşullar çok elverişsiz bir nitelikte görünebilir. Bağımsızlık ve cumhuriyetini hedef alacak düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmemiş bir zaferin temsilcileri olabilirler. Zorla ve hile ile sevgili yurdun bütün kaleleri alınmış, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesi ele geçirilmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acı ve daha korkunç olmak üzere, yurdun içinde, iktidarda bulunanlar aymazlık, sapkınlık ve dahası hainlik içinde bulunabilirler. Dahası bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, istilacıların siyasal istekleriyle birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde harap ve bitkin düşmüş olabilir.
Ey Türk geleceğinin çocukları! İşte, bu ortam ve koşullar içinde bile, görevin Türk bağımsızlık ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Bunun için gereken güç, damarlarındaki soylu kanda bulunmaktadır!

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları