ulgenzekiok.fw
,

Atatürk’e çirkin saldırı ve İrem

Haber Ekspres 26.08.2012

http://haberekspres.com.tr/ataturke-cirkin-saldiri-ve-irem-makale,1468.html

İki saldırı yapıldı Atatürk’e, geçtiğimiz hafta!

İlki Fenerbahçe- Spartak Moskova maçı sırasında Atatürk posterinin yakılmasıydı. Kendini bilmez birkaç Moskovalı taraftarın sorumlu olduğu olayı “Atatürk’e çirkin saldırı” olarak niteledi basınımız!

İkinci olaysa Kadıköy-Kartal Metrosu’nun açılışında yaşandı. Başbakan Erdoğan “! biliyorsunuz 10. Yıl Marşı’nda geçer, demir ağlarla ördük falan… Neyi ördün, hiçbir şey örmüş falan değilsin.” dedi. Basınımız bu olayı ilki kadar önemsemedi!

Birkaç Rus fanatik taraftarın davranışı gerçekten de “çirkin”, ama bir Türkiye Cumhuriyeti başbakanının söyledikleri nasıl değerlendirmeli?

Erdoğan, 1994 yılında “Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok” ve “Her 10 Kasım’da yaygara kopartılıyor” gibi sözler sarf etmiş, ancak sonradan “Ben artık değiştim, geliştim” diyerek “vaziyeti idare etmeye” çalışmıştı. “Demir ağlar” konusunda söyledikleri fazla değişmediğini ve/veya gelişmediğini mi gösteriyor acaba?

Her milletvekili seçilişinde Millet Meclisi’nin kürsüsüne çıkıp “!hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma!” diye yemin ediyor, Başbakan. Hukukun, demokrasinin ve laikliğin ne hale geldiği ortada! Şimdi sıra Atatürk’ü ve yaptıklarını aşağılamaya mı geldi?

“Metro” sistemi dünyada ilk kez 1863’te Londra’da kurulmuş. Dünyanın ikinci “metro”su Galata ve Beyoğlu arasındaki “Tünel”; açılış tarihiyse 17 Ocak 1875… Bundan 137 yıl sonra, nüfusu 14 milyonu aşmış, aynı İstanbul’da “metro” açmak “övünç” değil, “utanç” kaynağı olmalı, bence! Atatürk’ün küçümsenen projelerine devam edilseydi, o metro 50 yıl önce açılırdı!

“Hızlandırılmış tren” açılışlarında da büyük havalar atılmıştı. Prof. Dr. Aydın Erel gibi bilim insanlarının “Ben o trene binmem. Kimse de binmesin. Hızlı tren seferden kaldırılmalı” uyarılarına rağmen hız verildi, “hızlandırılmış tren”e… Uyarılar haklı çıktı; gerekli değişiklikler yapılmadan, Atatürk’ün artık eskimiş rayları üzerinde oturtulan “hızlandırılmış tren” 2004’te 41 kişiye mezar oldu.

Yaşamını yitirenlerden biri İrem Candan‘dı. Tıp Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisiydi, İrem. 21 yaşındaydı, genetik uzmanı olmayı, Doğu’da görev yapmayı planlıyordu. İrem‘in evini ziyaret eden Başbakan Erdoğan, annesine söz verdi “Bilirkişi raporları açıklansın, çaresine bakacağız” diye!

Raporlar açıklandı: Kazanın nedeni “eski raylarla yapılan hızlı tren denemesi”, kusurlular ise 8’de 3 birinci makinist, 8’de 1 ikinci makinist, 8’de 4 “demiryolu”!

Birinci makinist 5 ay, ikinci makinist 3 ay tutuklu kaldı. Mahkeme ve Danıştay kusurlu bulunan rayların yapımında ve kullanımında katkısı olan asıl suçluların bulunması için soruşturma yapılmasına izin vermedi. “Taksirle ölüme sebebiyet verme” suçunun zamanaşımı 7,5 yıl aşılınca, dava 7 Şubat 2012’de düştü.

Bu arada şeker hastası olan Baba Alaattin Candan tansiyon yüksekliği, mesane kanseri ve kronik böbrek yetmezliği ile diyalize mahkum oldu. Anne Berrin Candan “Yeni getirilen düzenlemeyle 5 hakim AİHM’e gidip gitmeyeceğine karar verecekmiş. İnsan Hakları Mahkemesi’ne de gitmemizi de engelleyecekler” diyerek isyan ediyor…

Şimdi vicdanlarımıza soralım, asıl sorumlular hangi “makinist”ler? Trene mi, yoksa ülkeye mi yön verenler?

Kusurlu “demiryolu” ise, demiryollarını hapse mi atmalı?

Ve son bir soru!

Tıp fakültesi öğrencisi İrem’in Uludere’de kaçakçılık yaparken yanlışlıkla vurulan vatandaşımız kadar değeri yok mu?

Haftanın Sözü: Demiryolları bir ülkeyi uygarlık ve refah ışıklarıyla aydınlatan kutsal bir meşaledir. Cumhuriyetin ilk yıllarından beri, dikkatle, ısrarla üzerinde durduğumuz demiryolları inşaatı siyaseti, hedeflerine ulaşmak için durmadan başarı ile uygulanmalıdır. (Mustafa Kemal Atatürk, 01. 11. 1937)

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları