ulgenzekiok.fw
,

AKP nasıl kaybeder?

Haber Ekspres 19.08.2012

http://haberekspres.com.tr/akp-nasil-kaybeder–makale,1456.html

Bu sorunun yanıtı “AKP nasıl kazandı ve kazanmaya devam ediyor?” sorusunda gizli! AKP’nin tohumlarının filiz verdiği yılları anımsayalım!

Yıl 1994. Yerel seçimlerde İstanbul Belediye Başkanlığı adaylarından İlhan Kesici (ANAP) yüzde 22,1; Zülfü Livaneli (SHP) yüzde 20,3; Bedrettin Dalan (YTP) yüzde 15,4 oy alınca, Refah Partisi adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 25,1 oy ile başkanlığı kazanmıştı. (Bu seçimde CHP adayı olan, bugünün AKP’li Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise sadece yüzde 1,4 oy alabilmiş).

Kısacası; AKP’nin tohumları, bölünmüş oyların çatlaklarında tutunabilmişti.

Ve bu fırsatı değerlendirdiler! Refah Partisi’nin kapanmasının ardından bir araya gelenler, dini siyasete alet ettiler; türbanlı kızlarımızı piyon olarak öne sürmek dahil, oy uğruna her şeyi yaptılar ve oylarını artırdılar! Bu arada bir “gizli el”in devamlı olarak AKP’nin önünü açarken, olası rakiplerini de zayıflattığını veya ortadan kaldırdığını unutmayalım.

AKP, özellikle başlangıçta “mazlum” rolünü iyi oynamıştı, ama artık bugün durum farklı! Mazlum geçinenlerin çoğu birer zalime dönüşmüş durumda!

“İlahi adalet” diye bir şey varsa! Yıllardır suçsuz yere hapis yatanların, kendilerini savunamadan ölüp gidenlerin ve onların yakınlarının “kul haklarını” yiyenleri iyi günler beklemiyor.

Kanunları, çıkarları uğruna birer oyuncak bumeranga dönüştürenler, o bumerangların bugün kendilerini hedef aldığını görmenin şaşkınlığı içindeler! Kıvrak hareketlerle sağa sola yalpalarlarken her an ayakları kayabilir!

“Ah keşke” diyenlere ve “bu iktidardakilerden kurtulmak gerek” diye düşünenlere önemli görevler düşüyor. Neler yapabilir bu kişiler?

Öncelikle farklı düşündükleri yönleri rafa kaldırarak, bir araya gelip, çok daha fazla çalışabilirler. Toplumu değil, kendini düşünen, bir şey üretemeyen “kifayetsiz muhterisler” yerine, proje ve iş üretecek, yüksek oy alacak “ortak adayları” araştırabilirler; gönüllü olmasalar bile, onları ikna etmenin yollarını bulabilirler. Basında ve özellikle televizyonlarda seslerini daha fazla duyurmaya çalışabilirler.

Şu anda farklı kulvarlarda bulunan insanları bir araya getirecek sihirli sözcük “vatanseverlik” (patriyotizm) olabilir. Irka dayalı olmayan “Atatürk milliyetçiliği”, zaten milliyetçiliğe (nasyonalizm) oranla, “vatanseverliğe” daha yakın bir kavram! Aynı zamanda antiemperyalist olan bu anlayış, CHP ve MHP’yi de birbirine yaklaştırabilir.

Hüseyin Aygün’ün üzerine basa basa dile getirdiği, ABD kaynaklı “Yeni CHP” projesinin amacı, bence, CHP’nin “iktidar” olması değil, “iktidar adayı bile olamaması” ve “MHP ile daha da kutuplaşması”! Bu söylemlerin CHP’ye oy kazandırmak bir yana, oy kaybettirdiği çok açık. Bilimsel veriler, oy kazanmak istiyorsa, CHP’nin “Yeni CHP ilkeleri”ne değil, “En eski CHP” yani “Atatürk ilkeleri”ne sarılmaya gereksinimi olduğunu gösteriyor.

AKP’nin hızla oy kaybetmesinin bir koşulu da barajı geçebilecek bir merkez partinin oluşması! Ancak buna kalkışanların başına da nedense hep bir şeyler geliyor!

Atılacak tohumlar filiz verdiğinde, geçmişte AKP’yi desteklemiş birçok kişinin oyları CHP, MHP veya yeni merkez partiye dönebilir. Türkiye’de seçmenlerin büyük bölümünün kazananın yanında olma eğilimini de unutmayalım!

Haftanın Sözü: Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.   (Mustafa Kemal Atatürk)

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları