Haber Ekspres 15.07.2012
http://haberekspres.com.tr/bocek-ve-tarim-ilaclari-saglimizi-tehdit-ediyor-makale,1387.html
Sağlıklı beslenme konusundaki bazı görüşlerini önceden paylaştığım Prof. Dr. Kenan Demirkol’a göre yanlış ve yaygın olarak kullanılan tarım ilaçları “en az sigara kadar kanser yapıcı” ve “çocukluk çağı kanserlerinin en önemli nedeni”!
Bu görüşe ben de bir ek yapayım. Sinek ve böcek ilaçları da! Ve onlar da çok yaygın ve yanlış kullanılıyor!
İlaç biliminin (farmakoloji) temel prensibine göre “Her ilaç bir zehirdir”; ilaç ve zehir arasındaki çizgiyi “uygulanan doz” belirler. Tarım zararlıları, sinek ve böcekler için kullanılan zehirler belli dozu aştığında insanları da zehirler. Anne karnındaki ve ilk yaşlardaki çocukların bu zehirlere duyarlılıklarının daha fazla olduğunu unutmayalım. Hamile kadınların ve küçük çocukluların evlerini ilaçlamamaları gerek. Elektrikli ısıtıcılarla kullanılan tabletleri, erişkinlerin bile sadece açık pencereli ortamda kullanmaları gerektiğini de hatırlatırım.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Onkolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Kantar dostumun yardımıyla üç yıl önce Milliyet Ege’de yazdığım “Kanserli çocuk sayısı artıyor ama…” başlıklı yazıda tarım ve böcek ilaçlarının çocuklarda kansere yol açan gen değişikliklerini artırdığına (tıpkı kötü beslenme, sigara, radyasyon ve manyetik alan gibi) değinmiştim. Aynı gazetede altı yıl önce yazdığım iki yazıda da sivrisinekle mücadelede uçkun sineklere karşı uygulanan sisleme yönteminin sakıncalarından bahsetmiştim.
Prof. Demirkol sebze meyvelerde kullanılan tarım ilaçlarının büyük bölümünün “tahta fırçasıyla yıkayarak bile” arındırılamadığını; İzmir ve Ankara’da kuyu sularının arsenikli olmasının nedeninin bilinçsiz kullanılan gübre ve ilaçlara bağlı olduğunu söylüyor. Bu sakıncaların etkisini azaltmak için doğal (organik) sütten elde edilen ekşiyebilir yoğurt ve ayran tüketilmesini öneriyor.
Sivrisinekle mücadele gerekçesiyle belediyeler veya siteler tarafından uygulanan ilaçlar konusunda bir hukuki düzenleme şart. Aklına esenin, ne içerdiği belli olmayan ilacı, dilediği saatte sağa sola sıkmaları mutlaka engellenmeli! Sivrisineklerin uçkunları ile değil larvalarıyla mücadele (Gambusia balıkları veya larvasitlerle) tercih edilmeli. Mutlaka sisleme yapılacaksa, bölgesel olarak insektisit direnç testleri yapılarak, insan sağlığını daha az tehdit eden (sonu “metrin” ile biten sentetik piretroidler gibi) uygun böcek ilaçları, sadece güneşin doğduğu saatlerde (sineklerin en çok uçtuğu ve insanların en az dışarıda olduğu) uygulanmalı.
Belediyelere ve sitelere, sivrisinekle mücadelede, çok ucuz ve tamamen zararsız olmasına karşın, orta vadede en az böcek ilaçları kadar etkin bir yöntem önereyim. Herhangi bir malzemeden (plastik veya teneke gibi) yapılmış ve belli aralarla yerleştirilmiş su kaplarına çeşme suyu doldurun ve 6-7 günde bir bu suları toprağa dökerek, yeniden çeşme suyuyla doldurun. Hepsi bu! Böylece bölgenizdeki sivrisineklerin çoğu yumurtalarını bu sulara bırakacak, yumurtalardan 6-7 günde gelişecek larva ve pupalar, suyun toprağa dökülmesiyle ölecekler ve böylece bölgedeki sivrisinek nüfusu zamanla önemli ölçüde azalacaktır.
Haftanın Sözü: İnsanlar önce para kazanmak için sağlıklarını, sonra da sağlıklarını kazanmak için paralarını harcarlar. (Goethe).
Not: 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanan önceki YÖK Başkanlarından Prof. Dr. Kemal Gürüz Abimizin tutuksuz yargılanabilmesi için imza kampanyası açan BAL’lılar, 19 Temmuz Perşembe günü saat 11:00’de Pasaport’taki Kordon Otel’in çatısında basın toplantısı düzenleyecekler. Prof. Gürüz’ün kaçma veya delilleri karartma şüphesi olmadığına inanıyorsanız http://imza.la/prof-dr-kemal-guruz-tutuksuz-yargilansin sitesine imza atabilir ve basın toplantısına katılabilirsiniz. Bu katkıların, benzer durumdaki diğer birçok tutuklu yargılanan aydına da destek anlamını taşıyacağı kanısındayım.