Haber Ekspres 03.06.2012
http://haberekspres.com.tr/erdoganin-politik-sonu-yaklasiyor-mu–makale,1307.html
İki ay önceki “Cumhurbaşkanı seçimi bu yıl mı?” başlıklı yazıda; Anayasa Mahkemesi’nin “Cumhurbaşkanı Gül’ün süresi beş yıldır” şeklinde bir karar alacağını ve 2012 Ağustos’unda yapılacak seçimde Gül’ün yeniden aday olacağını tahmin ettiğimi; Erdoğan’ın ise aday bile olmayabileceğini yazmıştım.
Gelişmelerin çoğu beklentilerim yönünde gerçekleşiyor. Özellikle Gül’ün uzun ABD ziyareti son derece anlamlı! Erdoğan’a karşı kullanılacak başlıca yöntem ise “Wall Street Journal” tarafından açıklandı: “Uludere Katliamı”! Pentagon Sözcüsü George Little’ın haberi hızla “sızdırma” diyerek doğrulamasının altını çizmek gerek! Bu işaret fişeklerinin ardından düne kadar Erdoğan’ın yanında yer alan ve sus-pus oturan basın organları nedense birden yaylım ateşine başladı.
Erdoğan’ın ilk karşı hamlesi gündemi değiştirmeye yönelik olarak “kürtaj – sezaryen – cinayet” tartışmasını başlatmak oldu. Ancak bu da başarıya ulaşmadı; üstüne üstlük uyuyan dev uyandı ve güçlü bir karşı cephe oluştu karşısında. Gazeteciler için söylediği “Bunları bu tasmalarından kurtaran biz olduk. Ama bu tasma dün ulusaldı. Bugün terfi ettiler. Uluslararası tasmaları boyunlarına taktılar…” sözleri ise “dönmek” için bahane arayanlara “ilaç” gibi geldi.
THY işçilerine grev yasağının yasalaşması ve Erdoğan’ın yıllar önce çekilmiş “Grev Gözcüsü” giysili fotoğrafı ise hepsinin üzerine tuz biber ekti!
Erdoğan’ın yeni hamlesi “özel yetkili mahkemelerin kaldırılması” olacak gibi. Ne diyelim; bazen şerden hayır da doğabilirmiş!
Toparlarsak; neler mi oluyor?
Erdoğan’ın tahtı sallanıyor! Yattığı hapsin ardından nasıl hızla yükseldiyse, o hızla düşebilir; hatta politikadan “kürete olabilir” yani kazınabilir!
Neden mi böyle oldu?
Belki de, İslam’ın temeli Kuran’daki “Emanetleri mutlaka ehline verin, adaletle hükmedin” şeklindeki açık ayete rağmen (Nisa Suresi 58. Ayet) “emaneti yandaşa verdiği, işine geldiği gibi hükmettiği ve kul hakkı yediği”; yani “Gerçek İslam”dan uzaklaştığı için!
Başbakanı için ABD’lilere yıllar önce ne demişti, özel danışmanı Cüneyt Zapsu?
“Bence onu devirmeye çalışmak, delikten aşağı itmek yerine, onu kullanın.”
Zapsu’ya sormak gerek! “Son kullanma tarihi” geliyor mu yoksa?
“İnşallah” diyerek sevinenler için bir fıkra:
İhtiyar seyis ölmüş! Kendilerine iyi davranmayan, tımar yaparken canlarını acıtan atların hepsi son derece mutlu! Sadece en yaşlıları bir köşede kara kara düşünüyor. Yaşlı atın yanına gidip sormuşlar “Bize eziyet eden seyis artık yok. Neden sevinmiyorsun?” diye! Yaşlı at yanıtlamış: “Siz onun gençliğini bilmezsiniz; bir de o zaman nasıl tımar yaptığını görseydiniz!!!”
Morali bozulup, üzülenler için bir karşı fıkra:
Bektaşi’nin önüne iki bardak şarap koyup, sormuşlar, “Bak bakalım, hangi şarap daha iyi?” diye!
Bektaşi birinci şaraptan bir yudum aldıktan sonra, eliyle ikinci bardağı işaret ederek “Bu daha iyi” demiş!
“Daha ikinci şarabı tatmadın!” diye itiraz edenleri ise şöyle yanıtlamış Bektaşi:
“Bundan kötüsü olamaz!”
Not: Türk Hukuk Kurumu Başkanlığı’na seçilen Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Sabih Kanadoğlu‘nu kutlar, yeni görevinde başarılar dilerim.
Haftanın Sözü: Ölçülü eşitliğe dayanmayan, herkese kendi hakkını vermeyen hiçbir hükümet sürekli olamaz.  (Aristoteles)