Haber Ekspres 26.02.2012
http://haberekspres.com.tr/fenerbahceliler-gururlanin-makale,1089.html
Ne şampiyonluklar yaşadık! Ne büyük başarılara imza attık.
Ama hiçbir şey Fenerbahçe Başkanı Sayın Aziz Yıldırım’ın şu sözleri kadar gururlandırmadı beni:
“Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Fenerbahçe’nin Türkiye’de dalga dalga yayılışının ve yükselişinin temelinde bu vardır: Müstevlilere (işgalci düşmanlara) karşı spor alanlarında yarışmak kadar, savaşta da onlara karşı silahla mücadele etmek!’ Fenerbahçe bu sebeple büyüktür ve Biz bu sebeple her yerde ve her şekilde Fenerbahçe Cumhuriyeti’ diyoruz! !aleyhimize yürütülen karalama kampanyalarının başlıca sebebini kuruluş yıllarındaki bu temel felsefemizi yıkma gayretinde aramak gerekir.”
“Fenerbahçe Cumhuriyeti boşa söylenmiş, sadece gazetelerin spor sayfalarında yer alan bir slogan değildir. Fenerbahçe Cumhuriyeti her şeyin üzerinde Atatürk’ü ve Türk gencini tutan ve sembolize eden bir nitelemedir.”
Sayın Yıldırım’a bir tebrik de, basın tarafından Aziz Yıldırım’ı kurtarma yasası denen, ancak başkalarını kurtaran 6222 sayılı Yasa’yı “kişilere yönelik özel bir düzenleme” olarak görüp veto eden; ancak, MİT yasasını, özel bir düzenleme olmadığını düşünerek, görülmemiş bir hızla onaylayan Cumhurbaşkanı Gül’e getirdiği eleştiri için!
Çok güvendiğimiz kurumlar bir bir pes ederken, Fenerbahçe yıkılmaz bir kale gibi dimdik ayakta! Sivaspor Başkanı Mecnun Odyakmaz’ın kulübüne teşvik teklifinde bulunan takımın Fenerbahçe değil, Trabzonspor olduğunu söylemesiyle daha da ilginç hale gelen dava hakkında bir yorum yapmayacağım; ancak tutuklamaların başlamasından tam on beş ay önce, 7 Nisan 2010 günü sol.org sitesinde O. Gün Ünal’ın yazdığı “Cemaat Şampiyon Olur Mu?”başlıklı yazıdan ( http://haber.sol.org.tr/serbest-kursu/cemaat-sampiyon-olur-mu-ogun-unal-haberi-26476 ) bazı bölümleri aynen aktarmak istiyorum:
“!tüm bir toplumsal sistemin egemenlik altına alınmasının bir ayağı da futbolda.”
“Murat Aksu’nun Beşiktaş’ta Yıldırım Demirören’e karşı adaylığı bunun ilk işaretiydi.”
“Adnan Öztürk’ün Galatasaray’da Adnan Polat’a karşı adaylığı bir sonraki hamleydi.”
“Sırada Fenerbahçe var.”
“Dikkat edin bir yandan üç büyüklerdeki sermayenin el değiştirmesi için denemeler yaparlarken, diğer yandan da futbolun Ergenekon’unu yaratıyorlar!”
“Futbolun tüm kurul ve kurumlarını şikeyle terbiye edecekler. Ergenefutbol!”
“Futbolcular, menajerler ve kimi kulüplerin yöneticileri gözaltına alınıyor, ifadeye çağrılıyor. Büyük oyunun küçük parçalarını ortaya sürüyorlar. Alt liglerden başladılar.”
“Ergenekon’da yaratılan imajla futbol şikesinde yaratılan aynıdır.”
“Ergenekon sürecini hatırlayın. Generallere uzanan süreci düşünün. Direnç gösterildikçe üstüne gittiler! Kulüpler ve federasyon bazında da aynısını yapacaklar.”
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal’ın “25 milyon Galatasaray taraftarının 20 milyonunun AKP’ye oy verdiğini” açıklamasının ardından, Galatasaraylı olmadığıma bin kez şükrettim! Normalde Galatasaraylı olmalıydım; koyu Galatasaraylı babam Süleyman Ok’un dayısı Galatasaray’ın unutulmaz başkanlarından Halil Burnaz ve neredeyse tüm sülalem Galatasaraylı çünkü.
Avucuna imza attırıyormuş gibi yaptırdıktan sonra, henüz beş yaşındayken bana “Sen artık Fenerbahçelisin, Fenerbahçeliler sözünden dönmez” diyen zamanın Ayvalık Shell bayisinin sahibi rahmetli Baki Uykal’ı saygıyla anıyorum!
Geçmişte “Türkiye’de Cumhuriyet ilkesinin, yerini katılımcı bir yönetime devretmesi gerektiği ve nihayet laiklik ilkesinin yerinin İslam’la bütünleşmesinin gerekli olduğu kanaatini taşıyorum.“ demiş olan Milli Eğitim Bakanı, 10 yaşındaki kız çocuklarının başını bağlayarak eve kapatma formülü geliştirirken, TÜSİAD ve birkaç dernek dışında Türkiye sus pus.
Fenerbahçem ise haykırıyor “Son kale düşmeyecek!” diye!
Nasıl gurur duymam?
Haftanın Sözü: Fenerbahçe Kulübünün her tarafta beğenilip değer verilen, ortaya çıkmış eser ve çalışmalarını duymuş ve bu kulübü ziyaret edip bu işte emeği, yardımı olanları tebrik etmeği görev edinmiştim. Bu görev ancak bugün yerine getirilebilmiştir. Takdir ettiğimi ve kutladığımı buraya kaydetmekle övünüyorum. (3.5.1918 – Ordu Komutanı Mustafa Kemal)