Haber Ekspres 15.01.2012
http://haberekspres.com.tr/neden-hedef-ataturk-ve-ataturkculer-makale,1003.html
Bugün ve yakın geçmişte yaşanan ve kafaları karıştıran olayları anlayabilmek, bu zor durumdan çıkabilmenin yollarını bulabilmek için, Atatürk’ün söylemiyle “gerçek tarih”e ışık tutup, öncelikle şu saptamayı yapalım: “Geçmişte de, bugün de yaşadığımız sorunların temeli emperyalist ülkelerin bu topraklardaki emelleri!”
Kurtuluş Savaşı’nı biz Yunanistan’a karşı değil, emperyalist ülkelere karşı verdik. Bunun en somut kanıtı, 1919 İzmir işgalinde İşgal Kuvvetleri Başkomutanı Leonidis Paraskevopulos ile İzmir Metropoliti Hrisostomos’un konuşma yaptığı Hükümet Binası’nda, İtalyan, İngiliz ve Yunan bayraklarının yanında asılı ABD bayrağının görüldüğü yukarıdaki fotoğraf! Bu fotoğrafı bugüne kadar neden görmediğimizin yanıtını sizlere bırakıyorum.
Ermeni olaylarının asıl sorumluları onları kışkırtıp, silahlandıran emperyalist devletler! Benzer güçler, aynı oyunu bugün Kürt kökenli yurttaşlarımızla oynuyorlar!
Gelelim Atatürk’e! Emperyalist güçlere karşı savaş kazanan tek lider olan Atatürk, emperyalist güçlere “dur” demekle kalmamış; devlet adamı olarak yaptığı devrimlerle ve koyduğu ilkelerle tüm dünyadaki sömürülen ülkelere bir “model” oluşturmuş.
Bugün de emperyalist güçlerin önündeki en büyük engel Atatürk ve onun ilke ve devrimlerine bağlı “antiemperyalist” olan “gerçek” Atatürkçüler.
Atatürk’ün ilkelerini simgeleştirdiği CHP’nin altı okunun tümü anti-emperyalizm noktasından çıkarak yayılır etrafa… Antiemperyalizm olmaksızın bu oklar bir süre havada kalır, sonra da yere düşer; hatta onları düşürenlere batabilir! Antiemperyalist olmadan ulusalcı, devrimci, halkçı, cumhuriyetçi, devletçi ve laik olunamaz! Uğur Mumcu 1987’de Dikili’deki sohbetinde şöyle diyordu: “Kendisine Atatürkçüyüm diyen insan; madde bir, emperyalizme ve kapitalizme karşı koyar!”
Emperyalist güçler, kendileri görünmeksizin iplerle hareket ettirebilecekleri kuklalar ve ellerinin yanması önleyecek maşalar kullanırlar. Çinli komutan Sun-Tzu’nun 2 bin 500 yıl önce yazdığı “Savaş Sanatı” kitabında (Kastaş Yayınları) yer alan “Düşman ordularını savaşmadan yenmek en büyük ustalıktır” bilgisinden yola çıkarak, rakip bir devleti parçalayabilmek için Sun-Tzu’nun sunduğu önerilerden özellikle üçünü kullanmayı çok severler:
-Rakip ülkelerin hakanlarının başarılarını küçük göstererek şöhretlerine gölge düşürünüz ve zamanı geldiğinde de kendi halkının onları hor görmesini sağlayınız.
-Adi ve aşağılık kişilerin işbirliğinden yararlanınız.
-Düşman halkın kendi aralarında olan uyuşmazlık ve kavgalarını yayınız.
Atatürk’e karşı gizli ve açık yürütülen propaganda ve çok sayıda Atatürkçünün düştüğü durum bu bilgiler ışığında daha iyi anlaşılabilir sanırım.
“Peki ne yapmalı?” diye sorabilirsiniz!
Öncelikle, madem ki birileri bizi bölmeye çalışıyor; BİRLEŞMELİYİZ!
Emperyalist güçlerin ve onların işbirlikçilerinin yarattığı tablodan rahatsız olan CHP’li, MHP’li, SP’li, İP’li, hatta bazı AKP’li insanlar ve tüm sivil toplum örgütleri, “antiemperyalizm” çatısı altında birleşmeliler. Bu konuda özellikle bağımsız kalabilmiş medya ve basın kuruluşlarına büyük görev düşüyor.
Bölünme paranoyasından kurtulabilmek için “bölünme tehlikesi”nden çok, dost ve kardeş Azerbaycan’dan başlayarak “birleşme umudu” dile getirilebilir.
Ve son olarak da; Sun-Tzu’nun deyimi ile “adi ve aşağılık işbirlikçi”leri ve benim deyimimle “manda yanlısı öküz”leri deşifre etmek gerek!
Haftanın sözü: Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerini uluslararasında hiçbir renk, din ve soy ayrımı gözetmeyen yeni bir uyum ve işbirliği çağı egemen olacaktır. Atatürk