Geçtiğimiz hafta Kanaltürk’teki Ceviz Kabuğu’nda Hür Parti Genel Başkanı Yaşar Okuyan’ın, ”Biz seçime katılmaya hak kazanmış bir partiyiz. Arkadaşlarımızla bir karar aldık, seçim yaklaştığında kamuoyu araştırması yaptıracağız, eğer yüzde 10 barajını aşma olanağımız yoksa, 81 ili dolaşıp AKP’nin en güçlü rakibi hangi partiyse o partiye oy verilmesi için çalışacağız ve hiçbir beklenti içinde olmayacağız” sözleri önemliydi.
Bugünkü iktidarın başa gelmesini sağlayan dış güçlerin oyunlarını bozabilmek için asgari müşterekte buluşan insanların, AKP ile koalisyon kurma olasılığı bulunmayan ve barajı geçmesi kesin olan partilere oy vermeleri gerektiği kanısındayım. Bu konuda CHP ve MHP’nin daha şanslı olduğunu; hiçbir zaman sa€ partilere oy vermeyi düşünmeyen sol oyların CHP’de, soldaki bir partiye oy vermeye elleri gitmeyen sa€ oylarınsa MHP’de yoğunlaşacağını düşünüyorum. Ben şu anda önceki seçimlerde olduğu gibi CHP’ye oy vermeyi düşünüyorum.
Geçen haftaki yazımın ardından Manisa’daki bir CHP yöneticisi, ”abuk subuk şeyler” yazdığımı, ”halktan kopuk” ve ”elit Atatürkçü” olduğumu, sokakta görse beni tanımayacağını söylemiş. Hangi sözleri abuk subuk bulmuş acaba?
”Cumhuriyet düşmanları hiçbir zaman bu kadar palazlanmamıştı. Böyle bir dönemde hiç kimsenin oy vermeme veya oyunu çöpe atma lüksü yok” sözlerini mi?
Atatürkçüleri ”elit olanlar” ve ”olmayanlar” diye bölmek doğru mu?
CHP’yi kuranlar ”elit Atatürkçüler” değil miydi? Sayın yönetici, üniversitemizde konuk ettiğimiz Prof. Dr. Ünsal Yavuz, Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel, Prof. Dr. Özer Ozankaya, Prof. Dr. Hikmet Özdemir, Hulki Cevizoğlu, Prof. Dr. Erol Manisalı, önceki KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Turgut Özakman, Em. Org. Aytaç Yalman, Oktay Ekşi, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu gibi değerli Atatürkçülerin konferanslarına katılsaydı beni tanırdı. Yoksa konuklarımızı da mı ”elit” bulmuştu? Kendileri üniversitemizin 22 Mart’ta Belediye Kültür Sitesi’ndeki ”Mesir macunu ve Merkez Efendi” konulu paneline teşrif buyururlar inşallah. 14 Ocak ve 4 Mart tarihli yazılarımda CHP’yi iktidarda görme arzumu yazmıştım. Geçen haftaki yazımın amacı da CHP’ye yapıcı eleştirilerde bulunmak ve çeşitli nedenlerle CHP’ye oy vermeyi düşünmeyenleri, günümüz koşullarını hatırlatarak, yeniden düşünmeye sevk etmekti. Sayın yönetici ile ilgili bir yorum yapmaksızın, düşümdeki Deniz Baykal’ın ”Partinin en alt kademesinden en üstüne, bundan böyle sadakat değil, liyakat esas olacak…” sözlerini anımsatmak istiyorum.
Sonuçta kararı halk verecek.
Ya ümitsizsiniz; ya ümit sizsiniz!
Ya çaresizsiniz; ya çare sizsiniz!
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, okulgen@superonline.com)
