Haber Ekspres 18.12.2011
http://haberekspres.com.tr/yeni-eski-ve-en-eski-chp-makale,943.html
“Yeni CHP” terimini anlayabilmek için Washington Institute for Near East Policy Türkiye Araştırmaları Programı Direktörü Soner Çağaptay’ın 5 Eylül 2010 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan “Yeni Kemalizm” başlıklı yazısı incelenebilir.
Çağaptay’ın, Atatürkçü camiada büyük tepkiyle karşılanan yazısındaki “Deniz Baykal‘ın görevinden nahoş biçimde de olsa ayrılışı, Türk siyasetinde bir fırsat penceresini araladı” görüşünü paylaşsam da, yazının önemli bir bölümüne katılmam olası değil. Hele “Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’nin Batılılaşmasını ve Avrupalılaşmasını istedi; bu hâlâ Kemalizmin temel amacı” bölümüne!
Atatürk’ün amacı “Batılılaşmak” veya “Avrupalılaşmak” değil; “akıl ve bilimin yol göstericiliğinde çağdaş uygarlık düzeyini yakalamak, hatta aşmak”tı. Çağdaş uygarlık yolunda “ileri değil, geriye bakmak cahilliği ve tedbirsizliğinde bulunanların uygarlığın coşkun seli altında boğulmaya mahkum” olduklarını söylüyordu, Atatürk!
Yapılan devrimlerle çok kısa zamanda birçok alanda çağdaş uygarlık düzeyi yakalanmış, hatta aşılmıştı. Birçok gelişmiş ülkeden yıllarca önce kadınlara verilen seçme ve seçilme hakkı veya çok kolay okunup, yazılabilen bir “abece” gibi!
Çağaptay’ın “Yeni CHP” için söylediği “! Kemalizmi halkın çoğunluğunun gözünde daha çekici hale getirirse, 2011 genel seçimlerinde AKP’yi zorlayabilir” şeklindeki, “yanlış” olduğundan gerçekleşmeyen öngörüsünün başlangıç bölümü “CHP, kuruluşundaki Atatürk ilkelerine, yani En Eski CHP’ye dönerse” olmalıydı, kanımca!
“En Eski CHP” ile neyi mi kastediyorum. Atatürk’ün çizdiği altı ok aracılığıyla tüm topluma ulaşmaya çalıştığı; kentlisinden köylüsüne, işçisinden patronuna, dindarından laikine, Türkünden Kürtüne tüm halkı kucakladığı, devrimlerden ödün vermenin akla bile gelmediği yılları…
“En Eski CHP” ile “Eski CHP” arasındaki geçiş dönemi 1938’de Atatürk’ün hastalanması ve ardından ölümü ile başlayıp, oy uğruna 1946’da Köy Enstitüleri’nden verilen tavizler ve Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’in istifasıyla son bulur, bana göre!
Oy uğruna devrimlerden verilen tavizlerin ardından CHP, belini hala doğrultamadı, tam olarak! Bundan ders çıkarıp, toplumun belli kesimlerine hoş görünmeye çalışmak yerine, tümünü kucaklamaya çalışmalı artık CHP; tıpkı “En Eski CHP” gibi! O gün yapılanların aynısını yapmak anlamına gelmiyor bu! Günün koşullarına en uygununu yapmak; çağdaş uygarlık düzeyini yakalayıp, aşacak projeler (örneğin toplumun farklı kesimleri arasındaki uçurumların giderilmesine yönelik) üretmek anlamına geliyor.
“Biat kültürü”ne dayanmayan CHP’de farklı görüşlere bağlı tartışmaların ve kırgınlıkların oluşması son derece olağan. Başarının önkoşulu olan birlik beraberliğin sağlanması için ortak görüş ve amaçlar etrafında bir araya gelerek, farklı görüşlerin zenginliğinden yararlanmaya bakabilir, CHP! Parti çıkarlarını kendi çıkarlarının üzerinde görerek, yıllarca emek vermiş, donanımlı ve deneyimli insanların gönlü alınarak, mutlaka geri kazanılmalı, öncelikle!
AKP’nin çatırdamaya başladığı şu günlerde, bir alternatif oluşturabilmek isteniyorsa, eğer!
Haftanın Sözü: Cumhuriyet Halk Partisi’nin esas düşünce ve dileği vatandaşları her türlü ayrılıktan korumak, onları, kendileri ve büyük Türk ulusu için faydalı kılmaktır. Mustafa Kemal Atatürk