Haber Ekspres 26.11.2011
http://haberekspres.com.tr/saglik-sistemimizi-kimler-donusturuyor-makale,892.html
Kadınlarımız için negatif – pozitif, her türlü ayrımcılığa karşıyım ve tam eşitlikten yanayım. Nedenine gelince…
Türk Dil Kurumu’nun Güncel Türkçe Sözlüğü’ne göre ”Toplumdaki diğer kişiler ile eşit koşullarda yaşamadığı düşünülen belli gruplara çeşitli ayrıcalıklar tanıyarak onları destekleme” anlamına gelen pozitif ayrımcılığın kadınlarımız için uygulanması ilk bakışta mantıklı görünebilir; çünkü ne yazık ki kadınlarımızın ”toplumdaki diğer kişiler (erkekler) ile eşit koşullarda yaşadığı”nı söylemek hayli güç. Ancak burada beni rahatsız eden nokta ”kadınla erkeğin eşit olmadığı”nın bir şekilde kabul edilmiş olması.
Ayrıca pozitif ayrımcılık uygulandığında hak etmeden görev verilebilecek yetersiz kişiler doğal olarak başarısız olduklarında görev yaptıkları birime, topluma ve sonuçta ayrımcılık uygulanan gruba zarar verebilir.
Atatürk’ün devrimleri sayesinde günümüzde Türkiye’de ayrımcılıktan yararlanmadan farklı alanlarda başarılı olan çok sayıda kadınımız var. Bugüne dek mesleğinde, özel sektörde ve çalıştığı derneklerde yöneticilik konusunda erkeklere taş çıkartan eşimle gurur duyuyorum.
Yine ülkemizde, birçok kadınının ev içi şiddet, töre cinayetleri, zorla örtünme gibi çağdışı sorunlarla boğuştuğu bir gerçek. Bu sorunların kökeninde devrimlerden giderek uzaklaşmamız, kadınların ekonomik özgürlüğünün bulunmayışı ve eğitimsizliğin yanında ”Kızını dövmeyen dizini döver” gibi yüz kızartıcı atasözleriyle açığa çıkan gelenekler de yer alıyor.
Bir toplumun gelişmişliği kadınlarının mutluluk ve etkinlikleriyle doğru orantılı; çözüm yolu ise ayrımcılıktan değil, tam eşitlikten geçiyor. Devletin ilk amacı, gerektiğinde destekleyerek, zorunlu kaldığında ağır yaptırımlar uygulayarak, tüm kız çocuklarının ilköğretim okullarını bitirmelerini sağlamak olmalı. Her zaman erkeklerle ”eşit” tuttuğu kadınlara seçme ve seçilme hakkını birçok uygar ülkeden yıllar önce veren Atatürk ne güzel söylemiş: ”İnsan topluluğu, kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Mümkün mü ki, bu kitlenin bir parçasını ilerletirken ötekini ihmal edelim de kitlenin tümü ilerleyebilsin?”