ulgenzekiok.fw

Eğitim tartışıldığında imam hatipleri mi anlamalıyız? Milliyet Ege 14.05.2006

Eğitim tartışıldığında imam hatipleri mi anlamalıyız

Şu anda Türkiye’nin en önemli sorunu nedir derseniz, hiç düşünmeden “eğitim” diye yanıtlarım. Son yıllarda eğitimin hangi boyutu tartışılıyor diye sorarsanız, bu kez de yanıtım “imam hatip liseleri” ve “türban” olur. Peki tartışmadığımız veya tartışmaya fırsat bulamadığımız konular daha mı az önemli? 


Bütçeden eğitime ayrılan pay yeterli mi? Yetersizse nasıl artırılabilir? Gençleri öğretmen, öğretim elemanı olmaları için nasıl özendirebiliriz? Öğretmenlerin, öğretim elemanlarının yaşam standartlarını nasıl yükseltebiliriz? Değişen dünya koşullarında Türkiye’nin en çok hangi meslek gruplarına ve hangi ara iş gücüne gereksinimi var? Bu ara iş gücünü yetiştirecek meslek liselerinin ve meslek yüksek okullarının hangi sorunları var? Bu okullara girişler nasıl özendirilebilir? Sanayi ile üniversiteler arasındaki işbirliği nasıl artırılır ve üretken hale getirilir? Eğitimde maliyeti büyük ölçüde düşürebilecek bilgisayar ve internet sistemleri nasıl yaygınlaştırılabilir? Yurt dışındaki başarılı bilim adamlarımızdan kısmi veya tam zamanlı olarak yararlanabilir miyiz?
* * *
Çocuğuna birkaç tokat atan anne, babalar cezalandırılabiliyor; oysa çocuğunu okula göndermeyerek (çeşitli olanaksızlıklar nedeni ile gönderemeyenleri kastetmiyorum) yaşam boyu cahil kalmasına yol açan anne, babalar için doğru dürüst hiçbir yaptırım yok veya uygulanmıyor. “Baba beni okula gönder” kampanyasını gönülden destekliyorum. Ancak bu kampanyadan yararlanabilen çocuk sayısı, yararlanamayan çocuk sayısının çok altında. Göndermeyenler için daha ağır yaptırımlar, gönderemeyenler içinse daha yoğun destek şart.
* * *
Türkiye’de bugün yaşanan, hatta yarın yaşanacak sorunların çözümünü bulmak için Atatürk’ün yaptıklarını ve söylediklerini biraz araştırmak yeterli.
Kurtuluş Savaşı’nın en kritik döneminde bile eğitimi düşünen Atatürk, 16 21 Temmuz 1921 tarihleri arasında Ankara’da Milli Eğitim Şurasını toplamış, kurulacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin izleyeceği eğitim politikasına yön vermiştir.
Ve şöyle demiştir…
“Bazı yerlerde kadınlar görüyorum ki, başında bir bez, peştamal veya buna benzer bir şeyler asarak yüzünü, gözünü gizler ve yanından geçen erkeklere karşı arkasını çevirir veya yere oturarak yumulur. Bu tavrın manası neye delalet eder? Medeni bir millet anası, bir millet kızı için bu garip şekiller, bu vahşi vaziyet nedir? Bu hal milleti çok gülünç gösterir ve derhal düzeltilmesi lazımdır.”
* * *
“Onlar yüzlerini cihana göstersinler ve gözleri ile cihanı dikkatle görebilsinler. Bunda korkulacak hiçbir şey yoktur. Önemli olarak şunu ihtar edeyim ki, bu halin muhafazasında inat ve taassup, hepimizi en az kurbanlık koyun olmak istidadından kurtaramaz…”

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları