Haber Ekspres 07.08.2011
http://haberekspres.com.tr/mikrocipli-kargalar-makale,693.html
Üç yıl kadar önce gösterime giren “Mustafa” filmi tartışılırken “Karga kovalayan kartal” başlıklı şöyle bir yazı kaleme almıştım.
“Dikkat ettim; son zamanlarda karga nüfusunda bir patlama var. Sadece sayıları artmamış, hayli irileşmişler de. Çirkin ses ve görüntüleriyle verdikleri rahatsızlık da giderek artıyor.
Nasıl oldu da bu kadar çoğalıp, palazlandı bu kargalar? Çeşitli nedenlerden ilki ithal yemler… Kuytu yuvalarında bol bol ithal yemle beslenen kargalar kartalların kendilerine sunduğu özgür ortamdan yararlanarak hızla ürediler.
Bu dönemde rahat ve güvenli yuvalarında vakit geçirmeye alışan kartalların birçoğu uçmaktan vazgeçmeye başlamıştı. Yetiştirdikleri yavru kartallarsa bırakın uçmayı, uçmanın anlamını bile unutmuşlardı.
Öyle bir zaman geldi ki uçmakta direnenlerin bazıları, kartallarla ilgisi olmayan bazı kuşlarla birlikte kafese bile kapatıldılar. Bu sırada başları kuma gömülü bazı devekuşları hala kargaların demokratik haklarından dem vurmayı sürdürüyordu.
Orta Asya’dan köken almakla övünen bazı kartallarsa sadece uçmayı değil, kökenlerini bile unutmuşlardı; artık çıkardıkları sesler bile karlı dağların kartallarından çok çöl akbabalarınkine benziyordu. Bırakın kargalarla savaşmayı, bazı erkekleri onlarla işbirliği yaparken, bazı dişileri başlarındaki tüyleri kargalarınkine benzetmeye başladılar. Acilen titreyip, özlerine dönmeleri gerektiğini unutmuşlardı.
* * *
Sadece Türkiye’nin değil dünyanın en yüksekten uçmayı başarmış “Kartal”ı küçük yaşlarda başlamıştı “karga” kovalamaya.
“Bizim Türk milletimiz eski ve şerefli bir millettir. Zaten Orta Asya’nın Altay yaylasında yetiştiği için kartalın meziyetlerini daha gençliğinde kazanmıştır. Ta uzakları görür, hızlı bir uçuşu vardır ve bu ruhu barındıracak kadar kuvvetli bir bedene sahiptir” sözleri ile “kartal olmayı” tarif etmişti sonradan.
Sadece çocukluğunda değil, hayatı boyunca değerlerimize ve kazanımlarımıza musallat olan “kargalar”la savaşmış ve başarı kazanmıştı. Hep ithal yemle beslenen bu “kargalar”, bazen saltanatlarını korumak uğruna her türlü tavizi vermekten kaçınmayanlar olmuştu. Bazen de dini siyasete alet ederek, çıkarları uğruna halkı cahil bırakan sömürücüler veya küçük farklılıkları büyüten bölücüler…
Zaman içinde “Kartal”ın kovduğu kargaların nitelik ve nicelikleri değişmişti yalnızca. Ama “Kartal” öyle bir miras bırakmıştı ki, bu mirası silip süpürmeyi amaçlayan karga sürülerinin hiçbir başarı şansı yoktu. Tarih göstermişti ki, yeterince yüksekten uçan tek bir kartal bile karga sürülerini dağıtmaya yetip de artardı bile…”
“Mustafa” filminden bu yana değişen fazla şey yok; sadece kargaların derialtlarına yerleştirilmiş birer mikroçip bulunmuş, son iddialara göre!
Bazı bilgiler yer alıyormuş bu mikroçiplerde.
“Son kullanma tarihi” gibi!
Haftanın sözü: Başkalarının yapamadığını yapmak yetenektir. Yeteneğin yapamadığını yapmak ise dahiliktir. Will Henry