http://www.haberekspres.com.tr/hukukun-ustunlugu-ve-ustunlerin-hukuku-makale,644.html
Halkoylaması öncesinde yaptığı konuşmalarda Başbakan Erdoğan “üstünlerin hukuku için değil, hukukun üstünlüğü” için “Evet” oyu istemişti halktan. Ve aldı da!
Başbakanı daha iyi anlayabilmek için, kendi siyasi görüşüne yakın Mustafa Çelik in “Yeni Akit” gazetesindeki iki yazısını inceledim.
Çelik “hak” ve “hukuk” sözcüklerinin anlam ve önemini anlatmış: “Hukuk, Hak’ kelimesinin çoğuludur. Hak’, Allahû Teâla’nın esmâ-i hüsnasından (güzel isimlerinden, ÜZO) birisidir! !Hukuku üstün kılmak demek, Allah’ın hükmünü ve hâkimiyetini üstün kılmak demektir! !Bir memlekette hukuk üstün tutulmazsa, üstünlerin hukuku oluşur; adalet terazisinde denge bozulur, hak değil güç konuşur. Zayıflar, güçsüzler, çaresiz ve biçareler mahkûm olur ve şarlatanlar ile güçlüler ortalıkta dolaşır. Böyle bir durumda her şey rayından çıkar, toplum kokuşur.”
Çelik’e göre şu sözleri Hz. Muhammed’in “kuralların tavizsiz uygulanması ve hukukun üstünlüğünün sağlanılması” konularında ne kadar duyarlı olduğunu kanıtlıyor: “Sizden önceki milletler şu sebeple yok olup gittiler: Aralarından soylu, mevki ve makam sâhibi biri hırsızlık yapınca onu bırakıverirler, zayıf ve kimsesiz biri hırsızlık yapınca da onu hemen cezâlandırırlardı. Allah’a yemin ederim ki, Muhammed’in kızı Fâtıma hırsızlık yapsaydı, elbette onun da elini keserdim.”
Bu sözlerden anladığım “hukukun üstünlüğü”nün olmazsa olmazı, kuralların herkese “eşit biçimde” uygulanması gereği! Ve aklıma ilk anda gelen bazı uygulamalar!
Habur’daki seyyar mahkemede “Pişman değiliz” diyenler, “pişmanlık yasasından” salıverilirken, Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Engin Alan’ın “kaçma veya delilleri karartma şüphesiyle” tutuklu yargılanmaları! Balbay’ın 133 gündür hücrede tek başına kalması!
Önceki ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan sınavla ilgili bir iddiayla istifaya zorlanırken, yerine gelen Prof. Dr. Ali Demir’in birçok skandala rağmen koltuğunda oturması! Tıpkı Bülent Arınç’ın bile istifa etmesi gerektiğini söylediği Zahid Akman’ın yıllarca yaptığı gibi!
“Türbanlı eğitim” isteyen öğrenciler baş tacı edilirken, “parasız eğitim” isteyenlerin bir yıldan fazladır hapiste olmaları!
Gündemdeki birçok soruşturmayla ilgili bilgiler ayrıntılarıyla basına çarşaf çarşaf sızdırılırken, Deniz Feneri soruşturması ile ilgili hiç bilgi sızmaması!
Koyu bir Fenerbahçeli olsam da, mahkemede somut veriler kanıtlanırsa, Fenerbahçe’nin küme düşürülmesinden yanayım. Ancak; anlayamadığım noktalar var! Emre Belözoğlu’nun telefonundan Ankaragücülü Kağan’a atılan “Seni transfer edeceğiz, sıkma” mesajına rağmen neden soruşturmaya dahil edilmediği; Deniz “Fener”i ile bizim “Fener”in gözaltılarının “Pişti” olması gibi!
Bazıları toplumun temizlendiğini söylüyor; ama Sözcü Gazetesi’nin haberine göre çeşitli suçlardan fezlekesi bulunan dört milletvekili bakan olmuş!
Yorum sizin!
Not: Celal Bayar Üniversitesinde yıllarca görev yapmış, iyi insan, Mustafa Peköztürk’ü toprağa verdik. Kendisine Tanrı’dan rahmet, tüm sevenlerine başsağlığı ve sabırlar dilerim.
Haftanın Sözü: Haksızlığın karşısında susan, dilsiz şeytandır. Hz. Muhammed