İnsan teknolojik gelişmeler ışığında ilerledikçe hayvansı yönü köreleceğine daha da gelişiyor. Kendine benzemeyen, aynı ırktan gelmemiş, aynı dili konuşmayan, aynı dine inanmayan “başkalarının” neredeyse yüzde 100 aynı genetik şifrelerle kodlandıklarını unutup, onları bir böcek gibi görmeye başlıyor.Â
Bugün Amerika’nın sudan nedenlerle Irak’ı işgal etmesi, güçlü olanın güçsüz olanı ezdiği bir sürü psikolojisinden çok farklı değil. Afrika’da açlık, susuzluk ya da basit enfeksiyonlar sonucu insan gibi yaşayamadan, hayvan gibi ölen milyonlarca çocuğun çektiği acıları sıcak yuvamızda çayımızı yudumlarken sessiz sedasız izleyen bizler, bir insanlık suçu işlemiyor muyuz?
Bilimsel toplantılarda bazı enfeksiyonların yol açtığı ekonomik kayıplar hesaplanırken ölen insanlara da fiyat biçilir. Yıllardır bir türlü alışamadığım, her duyuşumda irkildiğim bu işlemde neden bir Amerikalının yaşamının yaklaşık 100 Afrikalınınkine eşdeğer olduğunu da anlayamam.
* * *
Irk, din, dil, cins, siyasi görüşler arasındaki farklar önemini yitirmedikçe, insanlar “insan” olamayacaktır. “İnsan” olabilmek için daha güçlü olmak uğruna birbirimizi ezmememiz; birbirimize nefretle değil, sevgiyle yaklaşabilmemiz gerekli.
Çeşitli yönlerden bizlerden farklı olanları acımasızca eleştirmeden önce kendimizi onların yerine koyup, neden bizlerden farklı olduklarını anlamaya çalışmak bile çok önemli bir aşamadır. Çıkarları Türkiye’nin gelişmesi ile örtüşmeyen dış güçlerin körüklediği çeşitli bölücü etkinliklere karşı tüm halkımızın sakin, fakat uyanık olması gerekiyor. Bugün karşıt görüştekilere nefretle bakan gençlere tavsiyem, ailelerine 1980 öncesi yaşanan sağ-sol çatışmalarını ve o gün en uçlarda yer alan kişilerin bugün hangi işlerle meşgul olduklarını sormaları.
* * *
Aykırılıkları törpülemenin en etkili yönteminin iyi bir eğitim olduğu kanısındayım; çünkü insanları hayvanlardan ayıran en önemli özelliklerden biri çok daha kolay eğitilebilir olmaları. Şu anda farklı gruplar arasındaki mesafeyi uçuruma dönüştüren eğitim sistemimizde de önemli değişikliklere gereksinim var. Belki de işe Tevhid-i Tedrisat (eğitimin birleştirilmesi) Kanununun yeniden gözden geçirilmesi ve çocuğunu okula göndermemekte ısrar edenlere (gönderemeyenlere değil) hapse varan ceza uygulamaları ile başlayabiliriz.
Sonuç olarak, insan hayvandan evrimleşmiştir; ancak hayvandan uzaklaştıkça insan olur.