ulgenzekiok.fw

Jülide Gülizar: Hoşçakalın sevgili seyirciler

Haber Ekspres 19.03.2011

http://haberekspres.com.tr/julide-gulizar-hoscakalin-sevgili-seyirciler-makale,452.html

Bu sözlerle başlıyordu, ailesinin gazeteye verdiği ölüm ilanı!

Bir ulu çınarımızı daha kaybettik geçtiğimiz hafta. İlk sunucularımızdan, yazar, eğitmen Jülide Gülizar sessizce ayrıldı aramızdan. Kanal B için hazırladığı demiryolları ile ilgili belgeseli tamamlayabilmek için sağlığını ihmal etmişti Gülizar. Diğer ulu çınarlar gibi üretmeyi sürdürmekten hiç vazgeçmedi ve bugün de eserleriyle dimdik ayakta duruyor!

1929’da doğmuştu. Asıl soyadı “Göksan” olmasına rağmen, ileride ünlü bir şair olmayı hedefleyip, şiirlerinin altına yazacağı, evlendiğinde de değişmeyecek “Jülide Gülizar” adını benimsemişti. 1956’da Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Ankara Radyosu’na, televizyon yayınlarının başlamasının ardından TRT’ye geçmişti.

Radyo ve televizyonda “açık havada ilk haber okuyan”, “ilk naklen yayın yapan”, “ilk röportaj yapan” kadın olan Gülizar son yıllarda Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde ders verip, Kanal B televizyonunda çeşitli programlar yapıyordu.

Birçok kitap yazmıştı… “Küçük Balıklar”da şiirlerini toplamış; “Haberler Bitti Şimdi Oyun Havaları“nda Ankara Radyosu’ndaki anılarını, “TRT Meydan Savaşı“nda 1970’li yılları, “Ah Baba Ah!“ta çocukluğunu, “Yaşam, Sana Teşekkür Ederim“de kendi yaşam öyküsünü, “Onlar da İnsandı“da ilk on cumhurbaşkanıyla yaşadıklarını,”Bir Konu Bir Konuk“ta 1980 öncesi dönemini, “Burası Türkiye Radyoları“nda radyo dönemini, “TR+Tv=TRT“de TRT yıllarını anlatmıştı… “Ben Bilmem Beyim Bilir” kitabında ise Türkiye’deki kadın sorunlarını dile getirirken,Korkarım, bu öyküleri 20 yıl sonra görenler de aaa, değişen bir şey yok’ diyecekler” sözlerine yer veriyordu.

Eğitimi sırasında kendisine öğretilen “Bir ülkenin dili en güzel en doğru biçimde, radyo mikrofonunda, televizyon ekranında ve tiyatro sahnesinde kullanılır” cümlesini hiç unutmayıp, yaşamı boyunca Türkçenin doğru kullanılması yolundaki mücadelesini sürdüren Gülizar, Where Are You Going Türkçe?kitabında “Her kız çocuğu gibi ben de ilk olarak bebeklerle oynadım. Bebekle oynama dönemi geride kaldığında en önemli oyuncaklarım sözcükler oldu” diyordu.

Fanatik bir Fenerbahçeli olan Gülizar televizyonda maçları izlerken eline kağıt kalem alır spikerlerin yanlışlarını not edermiş: Tugay bir kırmızı kart sahibi oldu”, “Fenerbahçe Alpay’ın işini bitirdi”!

Türkçenin gülen yüzü Gülizar Türkçemizin değerini yabancı dilbilimcilerin bizden daha iyi bildiğini söylüyordu; “Türkçe’nin öyle sağlam kökleri var ki, onlara çeşitli ekler getirerek çok sayıda farklı anlamda sözcükler türetebilirsiniz” diyen Alman dilbilimci Max Müller ve Türkçenin iki binli yılların bilgisayar dili olacağına inanan Belçikalı dilbilimci Wandevalle gibi!

Sevgili dostlarım, oğlu Anadolu Ajansı Dış Yayınlar Müdürü Ceyhun Ergüven ve gelini Prof. Dr. Sibel Ergüven başta olmak üzere, tüm akraba ve sevenlerine bir kez daha başsağlığı dilerim.

Haftanın Sözü: İnsanın gerçek anayurdu dildir. Ben anayurdumun sınırlarında nöbet tutarım.

Albert Camus

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları