http://haberekspres.com.tr/gobegini-kasimayan-adam-makale,430.html
Geçenlerde bir adama rastladım yolda! Elini karnına doğru götürüyor, sonra sağa sola bakınıp, geri çekiyordu elini!
Yanına yaklaşıp “Merhaba” dedim. “Merhaba” dedi meraklı gözlerle. Kendimi tanıttım, o da tanıttı. Sohbete başladık; bir süre sonra yeni tanışmış olmanın tedirginliğini üzerimizden atmıştık ikimiz de! İyi bir eğitim görmemişti, işsizdi; haftada bir veya iki kez bulabildiği günlük işlerden kazandığı parayla evini geçindiremiyor, çocuklarını okula gönderemiyordu.
Bir ara sordum “Ara sıra elini karnına doğru götürüyor, sonra çekiyorsun elini! Neden?” diye. Utandı, önüne baktı, biraz düşündü; sonra başladı anlatmaya!
“Abi, sen iyi bir insana benziyorsun” dedi. “Ama senin gibiler bizlere iyi gözle bakmıyorlar, bizleri küçük görüyorlar, sorunlarımızla ilgilenmek bir yana, bazıları dalga bile geçiyor bizimle. Sıkıntıdan göbeğimi kaşıyorum ben de” dedi. “Haklısın” dedim. Başka söyleyecek bir sözcük bulamamıştım zaten.
Gözlerinin ceketimin yakasındaki Atatürk rozetine takıldığını fark edince “Atatürk’le ilgili ne düşünüyorsun?” diye soruverdim bu kez. “Abi, bazıları bize onun din düşmanı’ olduğunu söylüyorlar” diye karşılık verdi. “Bak” dedim ,”Atatürk olmasaydı, sadece Türkiye’deki değil dünyadaki Müslümanlar bugün çok daha zor koşullarda yaşardı. Atatürk dinin değil, çıkarları uğruna dini sömürenlerin düşmanıydı. Herkes İslam dinini aracısız öğrenebilsin diye Kuran’ı Türkçeye çevirtmişti.”dedim.
“Cehalet işte, bilmiyorum bunları” deyince Atatürk’ün ülkenin yoksul kesimi olan köylüleri “Milletin Efendisi” olarak onurlandırdığını, bu insanların “bilgi ışığından yoksun bırakılmış” olmasında asıl suçun, “bilgisizliği devam ettirmeyi kendi devamları için gerekli görenlerde” ve “Türk’ün karakterini anlamayarak, kafasını birtakım zincirlerle saranlarda” olduğunu söylediğini aktardım. Cahil olmanın utanılacak bir şey olmadığını, insanın her yaşta eğitilebileceğini, Atatürk’ün eğitim sistemini amacının “bütün halkı eğitimde aydın olarak yetiştirmek” olduğunu anlattım ona.
Rahatlamıştı! Hangi işlerde deneyimi olduğunu ve iş bulma konusunda neler yapabileceğimizi konuşurken yüzü gülmeye başlamıştı.
Yeniden görüşmek üzere ayrıldığımızda artık eli karnına gitmiyordu.
Artık “Göbeğini kaşımayan adam”dı, O.