http://haberekspres.com.tr/ricciardoneye-yanit-makale,409.html
ABD’nin yeni Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone “Bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor, bir yanda basın özgürlüğünün desteklendiği belirtiliyor. Biz anlamıyoruz” dedi önce! Ve ortalık karıştı!
Ardından durumu düzeltmek için biraz yumuşattı söylemini ve “Türkiye’de meydana gelen olayları anlamaya çalışıyoruz. Ancak anlayamıyoruz. Bu yüzden de sizlere soruyoruz. Türkiye’de olanları anlamamıza yardımcı olmanızı istiyoruz” sözlerini sarf etti basın mensuplarına!
Şu “ileri demokrasi” konusunu nasıl anlatsak ki Sayın Büyükelçi’ye?
Anlatmalıyız; çünkü Sayın Büyükelçi “Benim ülkem her zaman özgürlüklerin ve hukukun üstünlüğünün yanında olacaktır. Demokrasilerde herkes fikirlerini özgürce ifade edebilmeli” de diyor. Sadece o mu? ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Philip Crowley “Bir dost, bir müttefik ya da bir hısmın evrensel ilkelere saygı konusunda çizgiyi aştığını düşündüğümüzde sesimizi yükseltmekten çekinmeyiz” sözleriyle arkasında duruyor büyükelçisinin!
Ancak, bırakın basın ve gösteri özgürlüğünü, seyahat özgürlüğünün bile kısıtlandığı, hukukun temel ilkelerinin ayaklar altına alındığı bir ortamda “demokrasi” sözcüğünü ağza almak pek de kolay değil!
Tamam buldum! Şöyle anlatırsak Sayın Büyükelçi anlar belki!
Hafızalarımızı zorlayalım azıcık!
ABD Irak’ı işgal etmeden önce neyi getireceğini söylüyordu?
“Demokrasiyi”!
AKP (işgal gibi bir niyeti olmasa da) Türkiye’ye neyi getireceğini söylüyor?
“İleri demokrasiyi”!
İşte Sayın Büyükelçi!
Bu nedenle ABD’den daha “ileri” gidiyor, AKP!
Bilmem, anlatabildim mi?