ulgenzekiok.fw

AKP’yi Atatürk’e şikayet ettim

http://haberekspres.com.tr/akpyi-ataturke-sikayet-ettim-makale,377.html

Hem vallaha,  hem billaha! AKP’yi ve hükümetin başı (patent Demirel’in) Recep Bey’i (patent Kılıçdaroğlu’nun) şikâyet ettim Ulu Önder’ime!

Hem de Ankara’ya Anıt Kabir’e gitmeden, İzmir’de; Bornova’da; Ege Üniversitesi’nde yaptım şikâyetimi.

Doluydum. Belki ülkenin genel gidişine sıkılmıştım; belki de yerel bazı olaylara!

Bir dostumun gösterdiği elektronik postayı okumamla başladı süreç. Atatürk’ün muhtemelen Türkiye’de dikilen ilk heykelinden birkaç yüz metre uzaktaydık. Kaynak güvenilirdi; Bornova Anadolu Lisesi’nden İhsan Uhri Hocamızın oğlu Arkeolog Dr. Ahmet Uhri.

Sayın Uhri’ye göre Türkiye’de yapılan ilk Atatürk heykelinin Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel‘e ait Sarayburnu’nda bulunan 3 Ekim 1926 tarihinde açılışı yapılmış olan heykel olduğu görüşü yaygınsa da, aynı sanatçının Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nin bahçesinde bulunan heykeli daha eskiydi (ayrıntı için İzmir Life Ocak sayısı).

Hemen kalktık ve kısa bir yürüyüşün ardından heykel karşımızdaydı. Gerçekten de heykelin altında eski yazıyla şu bilgiler yer alıyordu: “Türkiye’nin büyük dahi ve halaskârı, Türk çiftçisinin ulu rehberi, Cumhurreisimiz büyük Gazi Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin İzmir Ziraat Mektebi’ni teşrifleri hatıra-i şükranıdır. Haziran 1926”

Bulmuşum Atatürk’ü karşımda; başladım şikâyetlere!

“Millet istedikten sonra laiklik tabii elden gidecek” ve “Demokrasi bizim için amaç değil araçtır” diyenler iktidar oldu.

“Milletin efendisi” dediğin köylüye “Ananı al da git”;

yürümek isteyen işçilere “Ayaklar baş olursa kıyamet kopar”;

iş adamlarına “Bitaraf olan, bertaraf olur”;

şehit ailesine “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir!”;

şehitlere “kelle”;

çocuk katiline “Sayın”;

içki içenlere “Aksırıncaya, tıksırıncaya kadar içiyorlar”;

muhaliflere “Ağzı olan konuşuyor”;

dünyaca ünlü heykeltıraşın heykeline “ucube”;

kendilerini protesto edenlere “nankör”, geri zekalı”, “kuş beyinli”;

Irak’ta çoluk çocuk Müslümanların katledilmesine yol açan süreçte “Büyük Orta Doğu Projesinin eş başkanıyım”;

İzmir’e “gâvur” imasının ardından “sümüklü” dediler.

“Ama merak etme; Gençliğe seslenişini ve Bursa nutkunu okuyan her yaştaki gençlere güvenebilirsin” , “Kongre yaptığın kente senin adını haykırmaya gidenlerin otobüsleri dokuz kez durduruldu” dedim.

En sonunda da “Tüm bunlara karşı bazıları Atatürk yaşasaydı, AKP’ye oy verirdi’ diye konuşuyor” diye sonlandırdım sözlerimi!

Sonra uzun uzun baktım, baktım! Ulu Önder’ime.

Ve huzur içinde ayrıldım yanından!

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları