Dün gece bir rüya gördüm. Rüyamda “Ç” harfi bir köşeye oturmuş hüngür hüngür ağlıyordu. Hemen yanına gidip sordum neden ağlıyorsun diye.
“Ben ağlamayım de kimler ağlasın? Neredeyse beni tümden unutacaklar” dedi.
“Nasıl yani?” dedim. “Öğrencilerin hayatlarının önemli bir parçası olan testlerde neden a, b, c, d, e şıkları var da, ben yokum?” diye sordu. “Başım kel olabilir ama hem ‘c’ den farklı olayım, hem de sözüm dinlensin diye o kadar da sakal bırakmıştım’ dedi.
Sakalına baktım, gayet şık duruyordu. Elimden tuttu, beni dışarıya çıkardı.
Bir taraftan hızlı hızlı yürüyor, bir taraftan da çekiştiriyordu. Bir anda diğer elimden de birinin çekiştirdiğini hissettim.
Baktım “ş” harfi.
O da en az “ç” harfi kadar sinirli.
* * *
Bir ağızdan “Yabancılar bizlerin yerini tutması için iki, bazen üç harf kullanıyorlar, siz bizlerin değerini bilmiyorsunuz” diyorlardı.
Bir an gözüm bulutlara takıldı, Atatürk bulutların arasından onları dikkatle dinliyordu.
“Ç” ve “ş” harfleri iki elimden çekiştirirken, bir yandan da dükkan tabelalarını gösteriyorlar, “Yabancı sözcükleri kullanmakla yetinmiyorlar, Türkçe sözcükleri de yabancılar gibi yazıyorlar” diye hayıflanıyorlardı.
“Pasha, Saatchi, Chilek..”
Manisa yol ve sokaklarında dolaşırken birden gözüm bir tabelaya ilişti.
“Ç” harfine döndüm, “Al işte” dedim.
“Kokoreç Sentır.”
“Ç” harfi biraz sakinleşmişti.
* * *
Biraz daha yürüdük, bu kez de “ş” harfine dönüp, gösterdim. “Şow market.”
Onlarla birlikte ben de rahatlamıştım.
Haydi size soğuk bir şeyler ısmarlayayım dedim.
İçeri girdik; bakkal (pardon “Şow market”in sahibi) “Show tivi” de maç yayın izliyordu. O sırada kapı gürültüyle açıldı. Türk Dil Kurumu’nun “İmla Kılavuzu” içeriye daldı, “Siz neler söylüyorsunuz? Bakın bakalım benim içimde ‘sentır’ veya ‘şow’ gibi sözcükler var mı?” diye kükredikten sonra önce “ç”ye, sonra da “ş”ye birer şaplak indirdi.
Tam bana doğru ilerliyordu ki, ter içinde uyandım.
* * *
“Ç”, “ş” ve Türkçe’mize özgü diğer harfleri daha fazla üzmemek için neler yapabiliriz diye düşündük.
Başlangıç olarak Celal Bayar Üniversitesi’nin yeni yönerge ve yönetmeliklerin tümündeki sıralamalarda artık tüm Türkçe harfler kullanılıyor.
Audio-Vizüel Merkezimizin adı artık Görsel İşitsel Merkez (GİM), halka açık “Fitness Center”ımızın kapısında ise “Sağlık İçin Spor (SİS) Merkezi” yazıyor.
Harflerimizin daha fazla üzülmemesi için siz neler yapabilirsiniz?