Hürriyet Ege 05.09.2010
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15712604.asp?yazarid=201&gid=142
Ziya Paşa’nın “Hiç necabet (soyluluk) mi verir, bed (kötü) asl’a üniforma? / Zer-dûz palan (Altın işlemeli eyer) vursan, eşek yine eşektir” beyti ile benzer anlam taşıyan ve Türk siyasi tarihinin renkli yüzlerinden Osman Bölükbaşı’na ithaf edilen “Eğitim cehaleti alır; eşeklik baki kalır” sözlerine temelde pek fazla itirazım yok.
Toplumda eğitimli eşek sayısının hiç de az olmamasının, eski dildeki “mektep – merkep” ilişkisinin bu yorumunu haklı çıkardığı da söylenebilir. Ancak, bu sözcükleri sık kullanan kişileri incelediğimde, itiraz edeceğim bazı noktalar çıkıyor ortaya… İyi bir eğitim almamasına karşın toplumda belli yerlere gelen ve kendini çevresindeki eğitimli insanlardan daha yüksekte gören insanların ağzında farklı bir anlam kazanıyor bu sözcükler… Savunma mekanizmalarını kullanarak, iyi bir eğitim almamış olmanın ezikliğini önce yadsıyan, ardından da çevrelerindeki bazı eğitimli insanlara yansıtan bu kişilerin duygusal tatminleri, toplumsal destekle daha da pekişiyor, ne yazık ki…
xxx    xxx    xxx    xxx
Diploma veya unvan sahibi olmak tek başına yeterli değil, tabii ki…
“Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür” sözlerinin sahibi Sakallı Celal’e de bazen hak veriyorum; ancak kendisi ortaöğrenimini Galatasaray’da, yüksek öğrenimini Paris’te yapmamış olsa bu sözleri söyleyebilir miydi acaba?
Eğitimli eşeklerin yaptıkları eşekliklerin nedeni daha çok çıkara dayalı, Cem Yılmaz’ın tabiriyle “duygusal” iken, eğitimsiz eşeklerin eşekliklerinin nedeni sıklıkla “eşek kalmış” olmalarında yatıyor.
Özetle; eğitimsiz eşeklerin yerli yersiz kullandıkları “eğitimin önemli olmadığına ilişkin” ifadelerin altında “eşek kalmış” olmanın yarattığı aşağılık kompleksi yatıyor, sıklıkla… Eğitimli eşekleri, eğitimsiz eşeklere yeğlemem bundandır.
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, okulgen@superonline.com)