Hürriyet Ege 18.07.2010
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15344663.asp?yazarid=201&gid=142
Yakalandığı amansız hastalığa 2,5 yıl direndikten sonra, geçtiğimiz günlerde toprağa verdik, kayınpederim Hayati Gürbüz‘ü.
Nesli tükenmekte olan insanlardandı. Nezaketiyle, kibarlığıyla, konuşurken seçtiği sözcüklerle; çocukla çocuk, büyükle büyük olmasıyla… Kendinden çok sevdiklerini düşünürdü, nefes almakta zorlandığı hastane odasında oğlumu çağırıp, sigarayı bırakacağına ilişkin imzalı belge hazırlatacak kadar…
Kayınpederim sigaraya başladığında zararları bilinmiyor, zamanın en büyük eğlencesi filmler aracılığıyla çağdaş ve modern olmanın gereği gibi özendiriliyordu. Zararları bilimsel verilerle kanıtlandıktan sonra ticari kaygılarla yıllarca bu gerçek saklandı tiryakilerden…
Sigarayı bırakmaya ikna ettiğimizde kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) başlamıştı. Geri dönülmez bir yoldu bu, akciğerleri hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktı. O sigarayı bırakmıştı, ama sigara onun yakasını bırakmadı, 16 yıl sonra basit bir enfeksiyonun ardından çekilen bilgisayarlı tomografi ve biyopsi ile tanı kondu; akciğer kanseri…
ABD’de kayınpederimin ve ailesinin durumundaki birçok insan, özellikle sigarayla ilgili gerçekleri halktan sakladıkları ve saptırdıkları gerekçesiyle sigara şirketlerine davalar açtılar, milyarlarca dolar tazminat kazandılar ve açmayı sürdürüyorlar. 2010 yılında sadece Florida’da sigara şirketleri aleyhine açılan dava sayısı 9000.
Türkiye’de ise, çeşitli nedenlerle sigara şirketlerine karşı açılan dava sayısı çok kısıtlı. Oysa Avukat Turgut Kazan‘a göre; “4207 sayılı Sigara yasası doğrudan dava açma imkanı veriyor, ancak sigaranın insan öldürdüğü, yargıçların gündemine henüz girmemiş.”
Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer‘e göre; Türkiye’de görülen kanserlerin yüzde 97’si sigaraya bağlı ve her yıl ortalama 100 bin insanımızı sigara sebebiyle kaybediyoruz.
Sigara karşıtı dernek ve vakıflar halkı dava açmaya özendirip, bu konuda önayak ve destek olurlarsa, asrın illetine karşı önemli bir zafer daha kazanılabilir.
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, okulgen@superonline.com)