9 Eylül Gazetesi, 25.12.2023
https://www.dokuzeylul.com/tarikatlar-ve-kalici-beyin-hasari
7 Ocak 2007’de Milliyet Ege’de yazdığım ‘Tek yönlü eğitim ve kalıcı beyin hasarı’ başlıklı köşe yazısında, erken yaşlarda uygulanan tek yönlü ve aşırı dini eğitimin ‘Kalıcı Beyin Hasarı’ olarak adlandırdığım bir tabloya yol açtığını, bu kişilerin sonradan bilimle iç içe geçseler bile, yaşam boyu bilimsel düşünce tarzına ulaşamayabileceklerini dile getirmiştim. Yazıyı tekbir getirerek Danıştay’ı basan, bir Danıştay hakimini öldürüp, dördünü yaralayan bir avukata ve aynı günlerde nazar değmesin diye apronda deve kestiren bir uçak mühendisine dayandırmıştım.
Ne yazık ki haklı çıktım ve 9 yıl sonra, 15 Temmuz 2016’da iyi (!) eğitilmiş ve yıllarca işbirliği yaptıkları yönetim tarafından önlerindeki engeller (Atatürkçüler) kaldırılarak yolları açılmış ‘kalıcı beyin hasarlı’ teröristler, darbe girişiminde bulundular. Çok sayıda insan öldü, Meclis bile bombalandı.
Son gelişmeler, 15 Temmuz’dan ders çıkarılmadığını gösteriyor. Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin önceden yetkililere şikayet edildiklerinin ortaya çıkması ve tepki gösteren teğmenlerin görevden uzaklaştırılmaları, örneğin. Atatürk düşmanı teğmenlerin FETÖ üyeleri gibi Nurcu oldukları (Med-Zehracılar kolu) iddiası doğruysa, çocukluklarında Kuran’ın yanında (hatta üzerinde) Risale-i Nur okumuş, ezberlemiş ve beyinleri yıkanmış olabilir. Oysa Gerçek İslam’da Kuran’ın yanına bir kitap konması, ‘Allah’a ortak koşma’dır (şirk) ve affolunmayacak en büyük günahtır. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Meclis’te tarikatları ‘sivil toplum kuruluşu’ olarak nitelendirmesi ve onlarla protokol imzalamaya devam edeceklerini dile getirmesi, Anayasa’ya da Gerçek İslam Dinine de aykırıdır. Türkiye’nin ‘fikri hür’ kuşaklara gereksinimi var, beyinleri yıkanmışlara değil!
İçinizi karartım belki ama umut veren gelişmeler de var. CHP Genel Başkanlığına Kılıçdaroğlu yerine Özgür Özel’in gelmesiyle küskünler geri döndü ve CHP oyları artışa geçti. Akşener’in CHP ile işbirliğine ‘Hayır’ demesi ve ‘Savaş’ ilan etmesi hoş olmasa da Özel’in ‘Barış’ ilan ederek yanıt vermesi çok yerinde. İYİ Parti artık ‘İYİ’ ve ‘Parti’ olarak bölünmüş durumda; ‘İYİ’ olanlar barışı seçerken, ‘Parti’ savaşacak düşman arayacak!
ÖZLALE VE SOYER
Prof. Dr. Ümit Özlale gibi ‘İYİ’ insanların ‘Savaş’ yanlısı olacaklarını düşünmüyorum. İYİ Parti ve DEM Partisindeki son gelişmelerin İzmir’de Tunç Soyer’in adaylığının ve açık arayla yeniden başkan seçilmesinin önünü açacağı kanısındayım.
