ulgenzekiok.fw
,

Kurban’ ve enfeksiyon

9 Eylül Gazetesi, 04.07.2022

https://www.dokuzeylul.com/kurban-ve-enfeksiyon-makale,151225.html

Kurban Bayramı ve enfeksiyonlar arasındaki ilişkiye geçmeden önce kurban’ sözcüğüne bakalım. Bu sözcüğün anlamının Allah’a yakınlaşmak’ olduğunu söyleyen Rahmetli Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, Cemil Kılıç, İhsan Eliaçık gibi ilahiyatçılara göre Kurban Bayramlarında hayvan kesmek yerine, gereksinimi olanlara yardımda bulunmak tercih edilebilir. Örneğin Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine bağış yaparak, bir köy kızımızın eğitim görmesini sağlamak, bence de daha iyi bir tercih.

Kurban kesilmesi gerektiğini söyleyenlerin işaret ettiği Kevser Suresindeki venhar’ sözcüğü, kurban kes’ olarak tercüme edilebilse de Eski Diyanet İşleri Başkanlarından Prof. Dr. Süleyman Ateş diyor ki: “Hz. Ali bu kelimenin, elini boğaz düzeyine kaldırıp tekbir al’ manasına geldiğini söylemiştir. Rabbin için namaz kıl, elini kaldırıp tekbir al’ sözü gayet uygun.” Erhan Aktaş, İlyas Yorulmaz ve Süleymaniye Vakfı meallerinde venhar’ sözcüğünü zorluklara göğüs ger’; Cemal Külünkoğlu dik dur (kimseye boyun eğme)’, Mehmet Çoban hayatını, Rabbinin yoluna kurban et’ olarak çevirirken, Yaşar Nuri Öztürk bunlar gibi 5 farklı anlamın yanına kurban kes’i eklemiş.

Hayvan keserek, etlerini yoksullara dağıtmayı tercih edenlere saygı duyuyorum; gelelim kurban – enfeksiyon ilişkisine! Ülkemizde yaklaşık her 160 kişiden birinde, yani yaygın görülen ve ölümcül olabilen kist hidatik (kistik ekinokokkoz) hastalığı, önemli bir halk sağlığı sorunu ve yayılımında Kurban Bayramlarının çok önemli rolü var. Özellikle veteriner hekim kontrolünde gerçekleşmeyen kesimlerde, hayvanların iç organları köpeklerin ulaşamayacağı kadar derine gömülmediğinde, enfekte kistli organlar köpekler tarafından yenebilir ve bu köpeklerin bağırsaklarında birkaç milimetre uzunluğunda minik kurtçuklar oluşur. Bu kurtçukların kopan son bölümlerindeki yumurtalar, köpeğin dışkısı ile dış ortama atıldığında, çilek, marul gibi gıdalar, kirli eller veya içilen sular aracılığıyla ağız yolu ile alınabilir ve bu durumda en sık karaciğer, ardından akciğerlerde, daha nadiren diğer organlarda 10 cm çapını aşabilen kistler oluşabilir. Sıklıkla yıllarca belirti vermeyen kistler patlarsa, enfeksiyon yayılabilir veya alerjik tepkime sonucu ölümle sonlanabilir.

Kistik ekinokokkozla mücadelede veteriner hekim kontrolünde olmayan kesimlerin önlenmesi ve özellikle sahipsiz köpeklere periyodik olarak antiparaziter ilaç verilmesi önem taşır. Veteriner hekim kontrolündeki sahipli köpeklere periyodik olarak verilen ve parazit aşısı’ olarak adlandırılan ilaç sayesinde bu enfeksiyondan korunuyoruz, ancak sahipsiz köpeklerde enfeksiyon oldukça yaygın. Belediyeler tarafından kısırlaştırılıp, aşılanan köpeklere bu ilaç bir kez veriliyor ve kulağı işaretlendikten sonra sokağa bırakılıyor. Bu köpekler, örneğin Kurban Bayramlarında ulaştıkları enfekte iç organları yiyerek yeniden enfekte olup, hastalığı yaymayı sürdürüyorlar. Bu nedenle kulağı işaretli bile olsa sahipsiz köpekleri sevenlerin, özellikle çocuklarımızın, köpekleri sevdikten sonra ellerini iyice yıkamalarında yarar var; köpeklerin tüylerine yapışmış yumurtaları ağza götürülen kirli eller aracılığıyla yutarak enfekte olabiliriz.

Yaygın olmasına karşın Türkiye’de bu enfeksiyona neredeyse hiç öneme verilmiyor. Köpeklerde enfeksiyonun varlığını belirleyen hızlı, kolay ve ucuz bir tanı yönteminin bulunmayışı da önemli bir sorun. İnsanlarımızı ve can dostu köpeklerimizi korumak için Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde, Erciyes, Ege, Acıbadem Üniversiteleri ve Karşıyaka Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü işbirliği ile sahipsiz köpeklerde enfeksiyona tanı konabilmesi ve periyodik tedavinin sağlanmasına yönelik iki projenin planları son aşamaya geldi. Umarım her ikisini de başarıyla gerçekleştirir ve kistik ekinokokkozla mücadelede iki önemli sorunu aşabiliriz.

Kurban Bayramı’nda bulaşabilen bir diğer enfeksiyon şarbon, sıklıkla enfekte etlerdeki sporların derideki kesik ve çatlaklardan girmesiyle deride yaralara yol açıyor. Korunmada, etle temas sırasında eldiven kullanılması, derideki kesi ve yaraların bantla kapatılması gerekli. İnsanların ve hayvanların sağlıklı yaşadığı mutlu bayramlar dileğiyle!

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları