Milliyet Ege 21.09.2008
Bazı özdeyişler ve saptamalar vardır ki günlük yaşamda karşılaştığınız birçok olay anımsamanıza yol açar. Mevlana’nın “Bütün dünyayı araştırdım, güzel ahlaktan daha üstün bir yaraşırlık bulamadım” veya Einstein’ın “Her şey görecelidir” sözleri gibi. Yetkin insan olmanın en önemli etmenlerinden ikisi olan iyi ahlak ve erdeme sahip olmanın hangi koşullarda gerçekleştiği veya korunabildiği de önemli. Bernard Shaw’a göre “Kimse size başka türlü olma fırsatını vermezse namuslu olmak kolaydır“.
Bazı fıkralar da sözlerin anlatamadığı pek çok şeyi anlatabilir. Pazar gününüzü neşelendirecek iki fıkra aktarmak istiyorum bugün sizlere. İlkini görevde olduğu dönemde Rektör Prof. Dr. Cemil Özcan’dan dinlemiştim. Geçmiş zamanda yaşayan çok dindar iki kardeşten biri dağda manastır hayatı yaşayıp, çobanlık yaparken, diğeri şehirde ayakkabı tamirciliği ile uğraşırmış. Dağdaki çoban bir gün kardeşini özlemiş, şehre gitmeye karar vermiş. Hediye olarak da keçi sütlerini toplamış ve bir kesenin içine doldurmuş. Çobanın imanı o kadar güçlüymüş ki süt keseden sızmıyormuş. Çoban, kardeşinin tamirci dükkanına girmiş, elindeki keseyi duvardaki çengele asmış. Sarılıp, hasret gidermişler. Konuşurlarken kapıdan çok güzel, mini etekli bir hanım girmiş ve ayağını sehpanın üzerine dayayarak ayakkabısının kırılmış topuğunu göstermiş. Gördükleri karşısında çobanın kalbi bozulmuş ve çengele asılı keseden süt damlamaya başlamış. Durumu anlayan ayakkabı tamircisi, müşteri çıktıktan sonra kardeşini bir kenara çekmiş ve şöyle demiş: “Bak kardeşim, dağ başında nefsine hakim olmak kolaydır, önemli olan aynı işi şehirde yapabilmektir.“
Tarafımdan güncelleştirilmiş ikinci fıkra ise şöyle. Azgın bir fırtınada batma tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir gemi ışıklarını kullanarak imdat çağrısı yapmaya başlar. Bir süre sonra iskele yönündeki bir ışık çağrıya karşılık verir: “Bu tarafa doğru gel” Gemi rotasını o yöne çevirir ve ışığa iyice yanaştığında mesaj gönderir. “Teşekkürler, ama şimdi lütfen kenara çekil, yoksa sana çarpacağım“. Işık yanıtlar. “Çekilemem” Gemidekiler sinirlenir.”Nasıl çekilmezsin, ufak tefek bir gemicik değil, koskoca bir gemiyim ben!” Işığın yanıtı gecikmez. “Sen bilirsin, ben de Deniz Feneri’yim!“
Not: Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Sayın Şener Eruygur’a acil şifalar dilerim.
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, ulgenok@ulgenok.net)