Milliyet Ege 07.09.2008
Pencereden dışarıya bakan bir insan neler görür? Bu dışarıda ne olduğuna ve bakan kişinin kim olduğuna bağlı.
Diyelim ki; pencereden bakan evli bir çift dışarıdansa alımlı bir kadın geçiyor. Alımlı kadını şöyle bir süzen kadın, uzaktan bile burnunun aslında estetik ameliyatlı olduğunu, kaşlarını fazla aldırdığını, taşıdığı ünlü “A” marka çantanın taklit olduğunu fark edebilir…
Çantasının ayakkabılarıyla uyumlu olmadığını ve saçlarını yapan kuaförün pek de başarılı olmadığını düşünürken, kendisinin de saçlarını boyatma zamanının geldiğini anımsar.
Ardından ne ilgisi varsa “B” mağazasında indirimli satışların başladığı ve “C” ürününden bir tane daha almasının ne kadar iyi olacağı geliverir aklına…
Kocasının bu işe biraz kızabileceği ama akşamki maçı televizyondan izlerken söylerse, fazla tartışma çıkmayacağını düşünür ve harekete geçer.
Alımlı kadını gören adamsa, plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı olsa bile, ilgi odakları son derece kısıtlı olduğundan, eşinin gördüğü ayrıntıların çok azını fark edebilir.
Ne ilgisi varsa, akşamki futbol maçını ve son izlediği maç sırasında kendini sık sık rahatsız eden eşini anımsayacaktır az sonra.
Ve “İnşallah bu akşam alışverişe filan çıkar da, şu maçı rahat rahat izlerim!” diye iç geçirip, eşinin “Etrafı yeni temizledim, lütfen yine dağıtma!” sözlerine karşın, dolapta maç sırasında tüketebileceği çerez olup olmadığına bakmaya gidecektir.
* * *
Kadınlarımızı ve erkeklerimizi biraz daha kızdırma pahasına “algıda seçicilik” üzerine güzel bir öyküyü özetleyerek sonlandıralım yazımızı.
New York’ta bir grup iş arkadaşı yolda yürürken, içlerinden Kızılderili kökenli olanı kulağına cırcırböceği sesi geldiğini söyler ve böceği aramaya başlar.
Arkadaşlarıysa insan kalabalığı, siren ve korna sesleri, iş makinelerinin gürültüsü arasında bu sesi duyamayacağını iddia eder. Kızılderili yolun karşısına yürür, binaların arasındaki yeşilliğin arasında cırcırböceğini bulur.
Arkadaşları, “Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?” diye sorduğunda Kızılderili kaldırıma geçer ve cebinden çıkardığı bozuk parayı yuvarlar.
Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, ceplerinden düşüp düşmediklerini kontrol eder.
Kızılderili, arkadaşlarına dönerek, “Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin.”
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, ulgenok@ulgenok.net)