9 Eylül Gazetesi, 19.07.2021
https://www.dokuzeylul.com/kurban-bayrami-ve-enfeksiyonlar-makale,149844.html
Kurban Bayramı yaklaşırken, insan yaşamını tehlikeye atabilecek bazı enfeksiyonlardan korunmak için tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu enfeksiyonların başında, Türkiye’de sık görülen (yaklaşık her 163 insandan birinde), bilimsel adı kistik ekinokokkoz olan, daha çok kist hidatik veya köpek kisti olarak anılan hastalık geliyor.
Türkiye’de veteriner hekim kontrolü olmaksızın, en yoğun hayvan kesiminin gerçekleştiği Kurban Bayramı’nda kesilen koyun ve sığırların enfekte kist içeren karaciğer, akciğer gibi iç organları yeterince derine gömülmediğinde veya çöpe atıldığında köpekler tarafından yenebiliyor. Bu durumda, kistlerin içinde yer alan Echinococcus granulosus türü parazitlerin (bir tür şerit) larvaları, köpeğin bağırsaklarında minik erişkinlere dönüşür; son bölümlerinin kopup, köpek dışkısı ile doğaya salınmasıyla, bol miktarda yumurta otlara, marul, çilek gibi sebze meyvelere, köpeklerin tüylerine yapışabilir veya içme sularına karışabilir. Bu yumurtaları koyun ve sığırlar gibi ağız yoluyla alan insanlarda (besin, kirli eller ve enfekte sular aracılığıyla) en sık karaciğer, ardından akciğer ve beyin, kalp, böbrek gibi organlarda, içi sıvı dolu kistler oluşur. Bu kistlerin patlaması, anafilaksi veya vücuda yayılma yoluyla ölüme yol açabilir. Tanıda en basit yöntemler ultrasonografi, direkt akciğer grafisi ve serolojik testlerdir. Tedavide mümkünse, ultrason rehberliğinde iğne yardımıyla kist boşaltılıp, yerine dezenfektan madde verilir (PAIR); değilse, cerrahi uygulanır ve/veya bazı ilaçlarla destek yapılır.
Kurban Bayramı ile ilgisi olmasa da köpek ve kedilerin dışkılarındaki yumurtaların ağız yoluyla alınmasıyla insanlara, özellikle de çocuklara bulaşabilen ve tehlikeli olabilen paraziter bir enfeksiyon daha var. Türkiye’de oldukça yaygın olmasına karşın, tıp doktorlarınca bile pek bilinmeyen, akla gelmediği için araştırılmayan toksokariyaz adlı bu enfeksiyona, köpeklerde Toxocara canis, kedilerde Toxocara cati adlı yuvarlak solucanlar yol açıyor. Enfeksiyonu hamilelik sırasında veya süt yoluyla annelerinden alan yavru köpek ve kediler daha bulaştırıcı oluyor. Ağız yoluyla alınan yumurtalardan çıkan larvalar göç ederek iç organ ve göz toksokariyazına yol açabilir. Karaciğer, beyin, göz gibi organlara giden larvalar ateş, halsizlik, deri döküntüleri, öksürük, karın ağrısı, baş ağrısı, alerji, tek gözde görme kaybı gibi çok farklı belirtilere yol açabilir. Nedeni anlaşılamayan bu gibi belirtilere laboratuvar tetkiki olarak eozinofil lökosit yüksekliği eşlik ediyorsa, toksokariyaza yönelik serolojik bir test uygulamakta yarar var. Türkiye’de tanı olanağı çok kısıtlı; Ege Tıp Tıbbi Parazitoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Metin Korkmaz’ın geliştirdiği bir western blot yöntemi bu konuda çok başarılı. Avrupa’da sayılı laboratuvarda toksokariyazda kullanılan bu tekniği geliştiren Prof. Korkmaz, önceden beyin tümörü nedeniyle ameliyat edilen bir hastanın tümör dokusunda Toxocara larvalarına tanı koymuştu. Türkiye’de özellikle sahipsiz kedi ve köpeklerde Toxocara’ya çok sık rastlanırken (yaklaşık yüzde 20) ve insana benzer biçimde bulaşan kistik ekinokokkoz bu kadar yaygınken, toksokariyaz olgularının çok büyük bölümüne tanı konamadığını söyleyebiliriz. ABD’de yüzde 5 olan Toxocara seroloji pozitifliğinin Türkiye’de yüzde 25-30 olması, bu tezi destekliyor.
Birer köpek, kedi ve Singapur kaplumbağası (20 yaşında) sahibi olan ve sahipsiz onlarca kedi, yüzlerce kuş besleyen bir hayvansever olarak, yeni Hayvanları Koruma Kanunu, beni mutlu etti. Ancak yıllardır hayvanlardan insanlara bulaşan enfeksiyonlar (zoonoz) üzerinde çalışan, Milli Zoonoz Komitesi üyesi bir öğretim üyesi olarak, kanunda insanları zoonozlardan korumaya yönelik çok önemli eksikler bulunduğunu düşünüyorum ve bu konuda somut hukuki önerilerimiz var. Ayrıca, ülke çapında, sahipsiz hayvanlardan insanlara bulaşan kistik ekinokokkoz ve toksokariyaz gibi enfeksiyonları önlemeye yönelik bir proje üzerinde çalışıyoruz. Umarım yetkililer projemizle ve hukuki önerilerimizle ilgilenirler; sahipsiz hayvanlarımız gibi, insanlarımız da (özellikle çocuklarımız) korunur.
Allah’a yakınlaşmak anlamına gelen ‘kurban’ın bence en güzel yolu, eğitimleri için maddi gereksinim duyan kızlarımıza yardım etmek. İyi bayramlar…