Bu çarpıcı sözler “kist hidatik” hastalığı üzerine yapılmış bir uluslararası bilimsel kongrenin afişinde, sahibinin yatmakta olduğu sedyeyi süren sevimli bir köpeğin karikatürü üzerinde yer alıyordu.
İnsanın en sadık, can dostu köpekler gerçekten de bu denli tehlikeli olabilirler mi? Bunu yaparken farkında değiller, ama gerekli önlemler alınmazsa, ne yazık ki evet…
Öncelikle hastalığı kısaca tanıyalım.
Enfeksiyonun etkeni köpeklerin bağırsaklarında yaşayan Latince adı “Echinococcus granulosus” olan ve çıplak gözle görülebilen minik kurtçuklardır.
Kurban bayramı gibi nedenlerle veteriner denetimi olmaksızın yapılan kesimler sonrasında atılan kistli iç organların köpekler tarafından çiğ olarak yenmesiyle köpeklerin bağırsaklarında kurtçuklar oluşur. Bu köpeklerin dışkılamasıyla kurtçuklardan açığa çıkan yumurtalar doğaya dağılır.
Bu yumurtaları kirli ellerle, marul gibi çiğ yenen besinlerle veya içme suyu ile alan insanların (özellikle çocukların) karaciğer veya akciğerlerinde, daha nadiren beyin, kemik, böbrek, kas gibi organlarında içi sıvı dolu kistlerle seyreden “kist hidatik” hastalığı gelişir. Bu kistler patlayarak yeni kistlerin oluşmasına, hatta ölüme yol açabilir.
* * *
Ülkemizde veteriner kontrolünde olmayan köpek sayısının yüksek olması nedeniyle “kist hidatik” enfeksiyonu son derece sık.
Halk arasında “köpek tüyünün” yol açtığı şeklinde yanlış bir inanış olan enfeksiyona Manisa köylerindeki ilköğretim okullarında yaptığımız taramalarda bin 200 öğrencinin beşinde rastladık. Önümüzdeki yıl daha geniş çaplı bir tarama planlarken, asıl amacımız Türkiye çapında bir kampanya başlatabilmek.
Tüm sahipli köpeklerin veteriner kontrolüne alınması, üç ayda bir verilen ilaçlarla bağırsaklardaki kurtçukların temizlenmesi, gezdirilen köpeklerin dışkılarının sahipleri tarafından naylon torbaya alındıktan sonra torbanın ağzının kapatılarak çöpe atılması enfeksiyonun kontrolü için gerekli.
Köpekler yoluyla insana bulaşabilen kuduz, iç organ leishmaniasisi, iç organ larva göçü (toxocariasis) gibi başka enfeksiyonlar da var.
Ancak, veteriner kontrolündeki köpekler için bu risk yok denecek kadar az.
* * *
Bu nedenle size tavsiyem eğer ev ve yaşam koşullarınız uygun olmasına karşın, hala bir köpeğiniz yoksa, derhal bir köpek edinmeniz. Köpek sahibi olmanın özellikle çocuklardaki olumlu psikolojik etkisinin yanında, köpek gezdirilirken yapılan yürüyüşün sağlık açısından yararı da büyük.
Gerçek bir hayvanseverseniz, size bir sokak köpeği edinmenizi öneririm. Böylece, güçlü olanların yaşamlarını sürdürebildikleri doğal seçimden geçmiş, enfeksiyonlara dirençli, zeki, dayanıklı ve sadık bir dostu bedavaya kazanmış olursunuz.