Milliyet Ege 06.07.2008
Gerek dünyada, gerekse Türkiye’de nadir görülen bazı enfeksiyonlara basında geniş yer ayrılırken, sık görülen, önemli maddi kayıplara, cerrahi girişimlere ve ölümlere neden olan bazı enfeksiyonlardansa hiç bahsedilmiyor. Bir enfeksiyonun medyatik olabilmesi için öncelikle gelişmiş ülkeleri tehdit etmesi gerekiyor galiba. Birkaç kişinin ölümüne yol açan kuş gribi virüsünün mutasyon geçirip insanlarda salgına yola açabileceği spekülasyonu ile bütün dünya ayağa kalkarken, sivrisinek sokmasıyla bulaşan falsiparum sıtması nedeniyle sadece Afrika’da her yıl birkaç milyon çocuğun ölmesi haberlerde yer almıyor nedense.
*Â Â *Â Â *
Bazı enfeksiyonların gereğinden çok abartılmasının ekonomik savaşlarla ilişkisi de sorgulanıyor. Örneğin Avrupa’da milyonlarca hayvanın imha edilmesine yol açan deli dana hastalığını ABD ile Avrupa et endüstrisi arasındaki mücadeleyle, Çin ekonomisine ağır bir darbe vuran SARS enfeksiyonunu Çin ve Batı ülkeleri arasındaki rekabetle ilişkilendirenler var.
*Â Â *Â Â *
Medyatik enfeksiyonların bir özelliği de hızlı ve dramatik bir ölümle sonlanabilmeleri. Türkiye’de son günlerin en medyatik enfeksiyonu olan Kırım Kongo kanamalı ateşi ile mücadele çok güçken, sıklıkla sahipsiz veya veteriner kontrolünde olmayan köpekler aracılığı ile insana bulaşan önemli iki enfeksiyonla savaşmaksa nispeten kolay. Bunlardan kuduz enfeksiyonu sorunu, gelişmiş ülkelerde 50 yıl önce çözülmüşken, geçtiğimiz yıl sokak köpeği tarafından ısırılan 3 ve 5 yaşlarındaki iki çocuğumuzun iki ay ara ile kuduz nedeniyle yaşamını yitirmesi çok üzücü. Kuduzdan daha az medyatik olan kist hidatik enfeksiyonu ise görülme sıklığı, tedavisinin cerrahi olması ve ölümle sonuçlanabilen komplikasyonları göz önüne alındığında kuduzdan çok daha önemli aslında. Manisa’da örnekleme yöntemi sonrasında her 675 ilköğretim öğrencisinin birinde saptadığımız kist hidatik enfeksiyonunun sıklığı yaşla birlikte arttığından genel toplumda çok daha sık bulunduğunu söyleyebiliriz.
*Â Â *Â Â *
Kısa süre önce katıldığım bir kongrede yetkililerden kuduz ve kist hidatik enfeksiyonlarını önlemeye yönelik olarak İstanbul, Ankara ve İzmir’de kurulacak büyük hayvan barınaklarının yanında, enfeksiyonların kökünü kazımaya yönelik büyük bir projenin planlandığını ve pilot bölge olarak Trakya Bölgesinin seçildiğini öğrendiğim. Bu projeler, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmada önemli köşe taşları kanımca!
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, ulgenok@ulgenok.net)