Milliyet Ege 01.06.2008Â
Hep söylüyorum. Yaşadığımız sorunların tümünün temelinde eğitim sistemimizdeki yanlışlar yatıyor. Neler mi bunlar? Bazılarını sayalım.
Sistem ezbere dayalı… İmam hatip liseleri eğitimde ikilik yaratmakta… Müfredat gereksiz bilgilerle şişirilmiş, farklı yetenekler göz önüne alınmamakta… Sürekli öğretilen öğrenci… Farklı düşünme, söz söyleme hakkı yok… Zorla ezberletilen bilgiler düşünme sürecini olumsuz etkilemekte ve kolayca unutulmakta… Geçinmekte zorlanan öğretmenler kapasitelerinin üstündeki sayıda öğrenciyle ilgilenememekte… Bütçeden eğitime ayrılan pay çok düşük, kaynaklar verimli kullanılmamakta… Tek doğrulu test sistemi ezberci eğitimi desteklemekte; hayata değil, sınava hazırlayan eğitim sistemi…
Sonuçta ilgisiz, eleştiremeyen, kolay kandırılabilen, hakkını aramayan, gözledikleri suçları şikayet etmeyen, olayları siyah-beyaz gören bireylerden oluşan bir toplum yapısı… Ve yaygınlaşan “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” zihniyeti… Kısacası Einstein’ın dediği gibi: “Bugünkü eğitimde kutsal merakı boğup yok edecek hiçbir mucize eksik değildir.”
*Â Â *Â Â *
Eğitimde en önemli sorunumuz özellikle Doğu’da ve sosyo-ekonomik açıdan yoksul bölgelerde, sıklıkla kız çocuklarının, yani yarının annelerinin okula gönderilmemeleri. Çocuğunu döven aile bireyleri şikayet edildiklerinde doğal olarak haklarında yasal işlem yürütülür. Oysa hukuki zorunluluğa karşın çocuğunu okula göndermeyenler hakkında hiçbir işlem yapılmıyor. Çocuklara uygulanan şiddet sorununu küçümsemiyorum, ama şöyle bir düşünün; hangisi çocuğa daha fazla zarar verir? Biraz ağrı mı; yoksa yaşam boyu cahil kalmak mı?
*Â Â *Â Â *
Üniversitelerin durumu da çok farklı değil. Düşük bütçeler, düşük maaşlar, yüksek beklentiler… Oy avcılığıyla plansız programsız yeni üniversite açma çabaları… Birçok alanda öğretim elemanı bulma güçlüğü, araştırma ve geliştirmede çekilen güçlükler… Nitelikli birçok bilim adamının daha karlı özel sektöre veya yurt dışına gitmeleri… Bunca sorun dururken tartışılanlar sadece “türban” ile imam hatip okulu mezunlarına uygulanacak katsayı…
Sonuç olarak…
Deveye sormuşlar “Boynun neden eğri?” diye, “Nerem doğru ki?” demiş. Karamsar bir tablo çizdiğimin farkındayım, ama ne yazık ki gerçekler böyle. Haftaya Atatürkçü düşünce paralelinde çözüm önerileri…
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, ulgenok@ulgenok.net)