Milliyet Ege 25.05.2008
Â
Manisa Atatürkçü Düşünce Derneği’nin her yıl, biri 19 Mayıs, diğeri 29 Ekim haftasında yapılan, gelenekselleşmiş iki yemeği var. En büyük katılım Celal Bayar Üniversitesi’nden olur; şehrin üst düzey protokol üyeleri, katılamadıkları taktirde vekaleten yardımcıları bu yemeklerde bulunur, bazen bir masa yetmez, ikinci bir protokol masası oluşturulur(du). “!du” diyorum, çünkü geçtiğimiz hafta gerçekleşen yemekte protokol masası tamamen boş kalırken, üniversite yönetiminden bir kişi bile yoktu. Önceki yönetimden bir rektör, bir rektör yardımcısı ve bir başhekim yardımcısının katılımı durumu düzeltmeye yetmedi. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Ercan’ın bu tablo konusundaki düşüncelerini merak ediyorum doğrusu.
Daha üzücü olanı öğrencilerin durumu. Daha iki yıl önce her fakülte ve yüksekokulda kurduğumuz, kısa sürede 1000’den çok öğrencinin üye olduğu ve önemli etkinlikler yapan Atatürkçü Düşünce Kulüplerinden ses seda çıkmıyor. Bir dersimin sonunda sınıftaki yaklaşık 80 öğrenciye “Atatürkçülük konusunda duyarlı olanlar, bu konuda bir şeyler yapmak isteyenler varsa, dersten sonra odama gelebilir” çağrıma yanıt veren bir kişi bile çıkmadı.
Nasıl oldu da toplumumuz, özellikle de gençler Atatürkçülük konusunda bu kadar duyarsız hale geldi? 1938’den sonraki politikacıların, 1946- 1950 yılları arasındaki gelişmelerin, 1980 ihtilalinin, eğitim ve sınav sistemlerinin, dış güçlerin bu süreçteki etkilerini iyi araştırmak gerek. Gerek sol, gerekse sağ kesim, içine düştükleri boşluğun nedeninin Atatürkçülükten uzaklaşmak olduğunu ne zaman anlayacaklar? Yeteneksiz yöneticileri göreve getiren ve orada kalmalarını destekleyen emperyalist güçlerin ülkeyi çıkmaza süreklediklerini; çözümün bölünmek değil birleşmek olduğunu; birleşmenin ancak Atatürkçülük şemsiyesi altında gerçekleşebileceğini ne zaman fark edecekler?
19 Mayıs’ta Sabancı Kültür Merkezi’ndeki Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin 12. Gençlik Kurultayı Paneli’nde gençlerin hazırladığı sonuç bildirgesini dinlediğimde biraz olsun umutlandımsa da Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan ve Gazeteci Ümit Zileli’nin sundukları paneli izleyenlerin çoğu ne yazık ki orta yaş ve üzerindeydi. Oysa özellikle Sayın Kanadoğlu gençlere yönelik o kadar önemli konulara değindi ki!
Günümüz özenti Türkçe’siyle durumu özetlersek; Atatürkçülük artık “out”.
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, ulgenok@ulgenok.net)