ulgenzekiok.fw
,

Sık Sorulan Sorular

9 Eylül Gazetesi, 23.03.2020

Hasta ve ölü sayısı neden katlanarak artıyor? Hata mı yaptık veya yapıyoruz?

Hasta ve ölü sayılarının katlanarak artması, bazı hatalar yaptığımızın veya yapmakta olduğumuzun göstergesi olabilir. Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz hataları belirlememiz; yaptıklarımızdan ders alarak, yapmakta olduklarımızı düzeltmemiz gerek. En büyük hatayı, enfeksiyon birçok Müslüman ülkeye yayılmışken, çok sayıda insanın Umre’ye gitmesine izin vermekle, erken geri çağırmamakla ve gelenlerin bir kısmını evlerine göndermekle yaptık, sanırım. Suudi Arabistan’da enfeksiyon yoktu deniyor ama Umre’dekilerin yakın temasta bulundukları insanlar dünyanın dört bir yanından geliyordu ve çoğu risk grubundaydı. Toplu kılınan Cuma namazlarının ilk aşamada yasaklanmaması da hataydı.

İkinci büyük hata, tanı koyan merkez sayısının uzun süre çok kısıtlı kalması ve yeterince şüpheli olguya test uygulamamak oldu. Bu durum ne yazık ki devam ediyor.

Üçüncü hata, sağlık personelini koruyacak maske, vizör maske, koruyucu elbise gibi gereçleri yeterince hızlı temin edemedik. Bu sorun da sürüyor. Başladığımız kampanyanın bir amacı da bu soruna dikkat çekmek.

Neye gereksinim duyuyoruz? Önceliklerimiz ne olmalı?

Öncelikle düşündüklerini hiç çekinmeden söyleyen bilim insanlarına gereksinim var. Enfeksiyonun yayılımını yavaşlatmak için önceliğimizin, hızla tüm hasta yakınlarına ve şüpheli olgulara tanı yöntemlerinin uygulanması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Abdullah Sayıner’e katılıyorum. Aramızda dolaşan ve enfeksiyonu yayan çok sayıda hasta var. Bunlara hızla tanı koyabilmek için öncelikle Türkiye’de Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı olan tüm tıp fakültelerinde PCR yöntemiyle tanı konmaya başlanmalı. Yeni gelen hızlı tanı kitlerinin sayısı artmalı ve şüpheli olgulara hızla uygulanmalı. Böylece hastalar tecrit edilecek ve erken tedavi şansına kavuşacak, hastalığın yayılımı yavaşlayacak. Solunum cihazı sayımızı da hızla arttırmamız gerek.

1995 yılında, Ege Üniversitesi Hastanesi’nde Abdullah Sayıner bana böbrek nakli geçirmiş hastalarda ölümle sonuçlanabilen zatürre olgularında Pneumocystis enfeksiyonu şüphesiyle bronkoskopi ile sıvı örneği aldığını, ancak sonuçları almanın uzun sürdüğünü söylemiş, yardım istemişti. Hazırladığım iki boyama ve bir yoğunlaştırma yöntemi ile 1 saatte sonuç vermeye başladım ve kısa zamanda İzmir’deki ilk üç hastaya tanı koyduk. Sorun çözülmüştü.

Tedavide Hangi İlaçlar Kullanılıyor?

Etkenleri çok farklı olsa da COVID-19 enfeksiyonu ile Pneumocystis arasında benzerlikler var. Biri yaşlılar, diğeri bağışıklığı baskılanmışlarda tehlike yaratıyor. COVID-19 enfeksiyonu tedavisinde en sık olarak sıtmaya karşı yıllardır kullandığımız bir ilacın iki ayrı şekli kullanılıyor. Lupus ve romatoid artrit gibi bağışıklık sistemimizin kendi hücrelerimize savaş açtığı bazı hastalıklarda, bağışıklık sistemimizi düzenleyici olarak da yıllardır kullanılan ve iyi bilinen bu ilaçların uzun süre yüksek dozda kullanımı gözde kalıcı hasara yol açabiliyor.

Etkene yönelik tedavide ise biri HIV virüsüne karşı, diğeri daha geniş etkili iki antiviral ilaç var. Özellikle ağırlaşma eğilimi görülen olgularda antivirallere ek olarak düşük doz kortizon kullanımının yararlı olacağını düşünüyorum, Çin’de uygulanmış, Pneumocystis enfeksiyonunda da kullanılıyor.

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları