Milliyet Ege 27.01.2008Â
Türkiye’yi AKP’nin yönlendirdiği yoldan kurtaracak bir sapak arayanlar, ister sağa, ister sola dönmeye çalışsınlar, karşılarına çıkan duvara tosluyor.
CHP’de kapanmamış eski yaralar kanıyor. AKP’nin onda biri kadar bile çalışmama, bitmez tükenmez sen ben kavgaları, iş yapacak, halkta heyecan yaratacak çalışkan ve dürüst insanlar yerine, çok laf az iş yapan, ama bilmem kaç tane delege oyuna sahip insanlara yetki verilmesi. Manisa’dan örnek vereyim. Milletvekilliğine aday olan CHP İl Başkanı Vehbi Köse, oy kaybettireceği düşüncesiyle listeye alınmamış, ayrıca il başkanlığına geri dönme talebi reddedilmişti. Seçmenlere bir daha dönmeyeceği söylenmesine karşın, seçimin ardından yeniden il başkanlığına getirildi. Bir il başkanı düşünün ki, partinin birinci sıradan seçilen ve kurduğu büro ile halkı kucaklayan milletvekili (Şahin Mengü) ile kavgalı olsun ve adı CHP’li bir şahıs tarafından ”küfür, tehdit ve darp nedeniyle polise şikayet edilme” gibi olaylarla manşetlere taşınsın. CHP Kadın Kolları üyeleri ise mevcut yönetimin partiyi meyhaneye çevirdiğini iddia etsin; bu parti o ilde başarı sağlayabilir mi?
* * *
MHP’ye gelince… DSP ile uyumlu bir koalisyonu bozup, seçime giderek AKP’ye iktidar, Abdullah Gül’e cumhurbaşkanlığı yollarını açtıktan sonra, türbanın üniversiteye girmesi için AKP’ye destek vermesi çok düşündürücüdür. AKP’den oy kapma hesapları yapılıyorsa, ”popülist politika” konusunda AKP ile yarışmaları güç; ödünç aldıkları AKP karşıtı oyları yeniden almaları ise artık olanaksız. Ayrıca Türk milliyetçiliğinin temsilcisi olarak Atatürk gibi Türkçe ezan ve ibadeti savunmaları gerekirken, bir Arap geleneği olan türbanı desteklemeleri büyük çelişki.
* * *
Merkez sağ desek, umutsuz vaka. Sanki görünmeyen biri karanlığa giden yolda bir taraftan Türkiye’ye gaz veriyor, diğer taraftan da sapmaları önlemek için yan yolları tıkıyor. Peki ne yapmalı? Oturup, ne zaman, nereye çarpacağımızı mı beklemeli, yoksa bu çarpmayı önlemenin yolları mı aranmalı? Kanımca bu aşamada sivil toplum örgütlerine ve özellikle Atatürk’ün cumhuriyeti emanet ettiği gençlere önemli görevler düşüyor. Bazı konularda farklı, hatta karşıt düşünen insanlar ve sivil toplum örgütleri, Atatürk ilkelerinin temeli olan ulusalcılık çizgisinde birleştikleri halde bu tablo düzelebilir.
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, ulgenok@ulgenok.net)Â