9 Eylül Gazetesi, 17.10.2018
https://gazetedokuzeylul.com/emar/
Hastanelerimizde hastalara Manyetik Rezonans’ cihazının yerini tarif edebilmek için yönlendirme levhalarına EMAR’ yazmak zorundayız. Tam adını veya MR’ yazınca birçok insan anlamıyor, çünkü.
Türkçemizin geldiği durumu ne kadar güzel özetliyor, bu tablo!
Oysa EMAR’dan önce piyasaya giren Bilgisayarlı Tomografi’ ve onun kısaltılmışı BT (BETE)’de böyle bir sorun yoktu. Hele bilgisayar’ sözcüğü! Ne kadar güzeldi, ne kadar yakışmıştı! Kim düşünüp, türettiyse çok yaşasın; yerine kompüter’ gibi bir şey kullanacaktık, aksi takdirde.
Son yıllarda doğru dürüst bir sözcük türetip, yaygın biçimde kullanıma geçiremediğimizin farkında mısınız? Türetilmişse bile, onun yerine Gavurcasını’ kullanıyoruz; avro’ yerine euro’ yazıp, yuro’ diye okuyoruz, örneğin.
Yeni bir terim ortaya çıktığında, en sık yapılan bunu Türkçeye tercüme etmeye çalışmak. Çalışmak’ diyorum, çünkü tercümelerin birçoğu yanlış.
Son yıllarda tıpta çok kullanılan Polymerase Chain Reaction (PCR)’ yöntemi genelde PİSİAR’ olarak okunuyor; tercüme etmeye çalışanlar Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR)’ demişler. Oysa chain’in buradaki anlamı zincir’ (isim) değil, zincirleme’ (sıfat); ayrıca reaksiyon’un harika bir Türkçe karşılığı var: Tepkime’.
Bütünüyle niteliksiz’ bir tercüme terimimiz de Toplam Kalite Yönetimi’! Total Quality Management’ terimindeki total’ sözcüğünün karşılığı toplam’ (isim) değil, topyekün, eksiksiz veya bütünüyle’ (sıfat) olmalı; kalite’ yerine nitelik’ tercih edilmeliydi.
Çok komik bir uygulama da Fransızcadan dilimize geçmiş bazı sözcüklerin bir bölümünü İngilizceye çevirmek! E’ ile başlayıp, siyon’ ile biten sözcükleri i’ ile başlatmak çok saçma geliyor bana! İnfeksiyon, injeksiyon, integrasyon, informasyon’ gibi Franlizce’ kökenli bir sözcük yaratacaklarına, infekşın, incekşın, integreyşın, informeyşın’ desinler, tam olsun bari!
TEK SAÄžLIK, TEK TIP, TEK TERİM
Benzer bir sorun da Türkolatin’ sözcükler! Tüm dünyadaki sağlık çalışanları anlaşabilmek için ölü bir dil olan Latincenin terimlerini kullanırlar; örneğin hastalık adlarında… Bazı ülkeler bu terimleri kendi ülkelerinde, kendi dillerine uyarlamayı tercih ederler. Türkiye’de de tuberculosis, brucellosis, toxoplasmosis, echinococcosis’ gibi Latince sözcükler yerine tüberküloz, bruselloz, toksoplazmoz, ekinokokkoz’ terimleri tercih edilmektedir. Yani kural, Türkçe okunduğu gibi yazmak ve sondaki sis’ ekini z’ye değiştirmek yönünde. Ancak bazı veteriner hekim meslektaşlarımız Latince sis’ ekini zis’ olarak Türkçeleştirmeyi tercih edip, örneğin toksoplazmozis, ekinokokkozis’ terimlerini kullanıyorlar.
İnsanlarda enfeksiyona yol açan organizmaların %61’i hayvan kökenli ve bu enfeksiyonlarla, yani zoonozlarla mücadelede tıp doktorları ile veteriner hekimlerin Tek Sağlık’ anlayışında bir arada çalışmaları çok önemli. Bu anlayışın sağlam temellere oturması ve ileride doğacak karmaşayı önlemek açısından, sağlık alanında çalışan meslektaşlarımızın hepsinin, Sağlık Bakanlığı’nın rehber, kitapçık ve tablolarında kullandığı z’ ile biten terimleri kullanmalarının yararlı olacağı kanısındayım.
“Türk dilinin kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için bütün devlet teşkilatımızın dikkatli, ilgili olmasını isteriz” diyen Atatürk’ü saygıyla anıyorum.