9 Eylül Gazetesi, 02.09.2018
https://gazetedokuzeylul.com/bocek-ilaclarinda-buyuk-tehlike/
İnsektisit de denen böcek öldürücü ilaçların sağlığımıza olumsuz etkileri çok fazla. Doğrudan zehirli (toksik) etkilerinin yanında, DNA hasarına yol açarak ve yağ dokusunda birikip, hücre çoğalmasını uyararak, çocuklarda kan ve lenf, kadınlarda meme, erkeklerde prostat kanserlerini tetikledikleri kanıtlandı. Bu ilaçların ayrıca Alzheimer, Parkinson, astım, kısırlık, doğum kusurları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite, otizm, şeker hastalığı, şişmanlık ve multipl myelom ile ilişkili olduğuna dair kanıtlar var.
İlaçlar solunum dışında, ağız (sebze ve meyveler, sular, anne sütü) yoluyla ve deri temasıyla insana geçebiliyor.
Yabani otları yok etmek için kullandığı glifosat nedeniyle kan kanserine yakalanan bir çiftçinin mahkeme kararıyla 289 milyon dolar kazanmasının ardından Monsanto şirketine açılan dava sayısı 8 bini aştı. Bu ilaç Türkiye’de halen satılıyor. Türkiye’de böcek ilaçlarının durumunu gösteren, son günlerde yaşadığım iki olayı aktarayım!
LANET’ BİR İLAÇ
Sitemizdeki yakın dostum, çimlere zarar veren kelebek ve kurtçuklar için kullanılan bir ilacın hemen ardından bahçesinde üç kuşun öldüğünü söyleyince, ilacın adını sordum; Lanet’ dedi. Biraz araştırdım, Lannette’ denen ilaç gerçekten de lanet’ bir şeydi. İçerdiği metomil (methomyl) sinir sisteminde iletimi sağlayan kolin esteraz enzimini baskılayarak etki sağlıyordu, tıpkı 2. Dünya Savaşı’nda kullanılan sarin gazı gibi!
Üretici Dupont firmasının internetteki üç satırlık tanıtımında “ev bahçelerinde kullanılmamalıdır” yazılıyken, ürününün üzerinde “Evde kullanmayınız” yazıyordu ki bu ifade “bahçede kullanılabilir” olarak algılanabilirdi. 11 sayfalık güvenlik bilgi formunda da bahçelerde kullanılmaması gerektiği yer almıyordu, ama firma Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki aynı formunda bu uyarıyı büyük harflerle vurgulamıştı.
Oysa ilaç insanlar için yüksek düzeyde zehirliydi. Güçsüzlük, görmede bulanıklık, gözbebeklerinde küçülme, başağrısı, bulantı, kusma, kasta seğirme, kalp atım sayısında azalmaya; hatta solunum felci ile ölüme yol açabiliyordu. Yeraltı sularına da karışabilen metomil, özellikle kuşlar, kümes hayvanları ve sudaki canlılar için daha zehirliydi.
ZEHİRLİ’ OLMAYAN ZEHİR
Aynı gün güneş batarken bisiklete biniyordum ki karşıma sitenin sisleme yoluyla böcek ilacı sıkan aracı çıktı. Kullanılan ilacı araştırdım; neyse ki diğer ilaçlara oranla daha masum olan sentetik piretroid karışımıydı. Enteper Süper 310 EC’ adlı bu ilacın internet sitesinde yine bir sürprizle karşılaştım: “Memelilere toksit (sanırım toksik’ demek istemişler) etki yapmaz” yazıyordu. Daha da ilginci, ilacın kullanıldığı yerler arasında Belediyeler, sokak, cadde ve tatil köyleri’ de yer alıyordu. “Ne var bunda, buralarda hep uygulanıyor” diyebilirsiniz. Ancak, geri kalmış ülkeler dahil, dünyanın hiçbir yerinde üzerine sisleme yoluyla ilaç sıkılmaz, sıkılamaz. Çünkü tüm böcek ilaçları çok ciddi yan etkilere sahip zehirlerdir.
Enteper içinde yer alan permetrin de sinir sistemi üzerine etkili bir zehirdir. Çocuklarda kan kanseri ile otoimmun hastalıklar, erişkinlerde ise multipl myelom riskini arttırdığına ilişkin yayınlar var.
NE YAPILMALI?
Uçkun sivrisineklerle mücadelenin etkisi çok kısıtlı. Bunun yerine biyolojik savaş veya larvasitlerin kullanımı ve sivrisineklerin kışları geçirdikleri yerlerin ilaçlanması çok daha etkili ve zararsızdır.
Tarım ve Orman ile Sağlık Bakanlıklarının ortak çalışmaları ile gelişigüzel ilaçlamaların önlenmesi, halkın tehlikeler konusunda aydınlatılmaları ve sisleme yönteminin istisnalar dışında yasaklanması yararlı olacaktır. Özellikle Bakan Sayın Bekir Pakdemirli’ye önemli görevler düşüyor.