9 Eylül Gazetesi, 15.07.2018
https://gazetedokuzeylul.com/ziya-selcuk-ve-ustun-yetenekliler/
Yeni kabinede yer alan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’dan umutluyum; eğitimin içinden geliyor ve akademisyen. Eleştirenler de var kendisini; en çok da okul sahibi olması eleştiriliyor. Oysa bunun artısı, eksisinden fazla, bence. Akademisyenlerin en önemli sorunu, geniş teorik bilgilerini pratiğe aktarmadaki eksiklikleri; okul ise bir eğitimcinin pratiğini geliştirebileceği harika bir laboratuvar…
En çok sevindiğim konu Selçuk’un üstün yetenekli çocukların eğitimine verdiği önem. Türkiye’de ne yazık ki çok az sayıda insan, bu çok önemli konunun farkında.
Tüm çocukları zeka/yetenek düzeylerine göre değerlendirdiğimizde, ortaya çıkan eğrinin yüzde ikilik sol bölümünde zeka geriliğine sahip çocuklar yer alıyor. Bu çocukların zeka ve yeteneklerini geliştirmek, topluma kazandırmak için erken yaşlardan itibaren özel eğitim vermek gerekiyor. Türkiye’de yetersiz de olsa bu eğitimin verilmeye başlandığını söyleyebilirim. Aynı eğrinin sağ tarafındaki yüzde ikilik bölümünde ise üstün zekalı/yetenekli çocuklar yer alıyor ve onların da zekalarını/yeteneklerini geliştirebilmeleri, topluma uyum konusunda yaşadıkları sorunlarla başa çıkabilmeleri için, özel bir eğitim ve desteğe gereksinimleri var.
En ideal eğitimle bile zeka geriliğinde kısıtlı bir gelişim elde edilebilirken, üstün yeteneklilerde küçük desteklerle müthiş gelişim sağlanabiliyor. Türkiye’de zeka geriliği için sarf edilen çabanın yüzde biri bile üstün yeteneklilere harcanmıyor. Dehalarımızın çok büyük bölümünü normalleştirilip, yeteneklerini körelttikten sonra toplum içinde eritiyoruz, ne yazık ki. Oysa Güney Kore gibi ülkelerde, üstün yetenekli çocuklara yönelik özel programlarla mükemmel sonuçlar alınmış durumda.
ÜSTÜN YETENEKLİLERİN ÖZELLİKLERİ
Üstün yeteneklilerin bazı özellikleri şunlar: Okumayı, öğrenmeyi ve keşfetmeyi sevmeleri, hızlı ve kolay öğrenebilmeleri, problemleri ustaca çözebilmeleri, soyut düşünebilmeleri, kendilerine güvenmeleri, hedefe ulaşmada mücadeleci olmaları, geniş sözcük dağarcığına, ilgi alanına ve gelişmiş ahlaki değerlere sahip olmaları, kuvvetli bellek, güçlü sezgi, liderlik, yaratıcılık, estetik duyarlık, aşırı duygusal tepki ve haksızlığa gelememe!
NELER YAPILMALI?
Ülkemizde üstün yetenekli çocuklara yönelik iyi ve kapsamlı bir plana gereksinim var, tıpkı Güney Kore’deki gibi. Bu plan dahilinde öncelikle geniş çaplı taramalarla bu çocuklar küçük yaşlarda saptanmalı, ek programlarla özel yetenekleri geliştirilmeli. Limitsiz sınıf atlama sisteminin getirilmesi, bu çocuklara hizmet verecek özel psikolojik destek birimlerinin kurulması, Anadolu ve Fen Liselerinin sayılarının azaltılarak kuruluş amaçlarına uygun kullanılmaları da önemli. Sivil toplum örgütleri de milli eğitim kurumlarına destek olmalılar.
Geleceğin üstün yetenekli liderlerini, kaşiflerini, yöneticilerini, bilim adamlarını ve sanatçılarını yetiştirebilmeliyiz ki çağı yakalayabilelim.