9 Eylül Gazetesi, 11.12.2017
http://gazetedokuzeylul.com/?p=73561
Bir Anadolu lisesi mezunu olarak, Anadolu ve fen liselerinin bugün geldiği durum nedeniyle çok üzgünüm.
Yetenekli çocuklara yabancı dil ve bilim ağırlıklı eğitim veren bu kurumlar artık eski yapılarından çok uzak.
“Anadolu liselerini yok ettik” demiyorlar da, “Bütün okulları Anadolu lisesi yaptık” diyorlar, sanki farklıymış gibi!
BORNOVA ANADOLU LİSESİ
Yıl 1973!
O zamanki adı İzmir Koleji. Her yıl sadece 120 öğrenci alıyor. Kazandığımda çok mutluydum. Oysa, henüz 10 yaşındaydım ve zor koşullarda, yatılı okumak zorundaydım.
İlk yıl hazırlık sınıfında haftada 24 saat İngilizce okuduk. Dil öğrenmek için ideal bir yaştı ve o yıl atılan temel, yaşam boyu çok şey kattı, bana.
Sonraki yıllarda fen ve matematik derslerini de İngilizce gördük. Anadilde bile anlaşılması güç konuları yabancı dilde öğretmek, bence yanlıştı. Eğitim Türkçe verilirken, kavramların İngilizceleri öğretilse daha yararlı olabilirdi.
İkinci sınıftayken İzmir Anadolu Lisesi’, üçüncü sınıftayken Bornova Anadolu Lisesi’ oldu, okulumuzun adı. Kontenjan ise üç katına çıkmıştı bile.
Fen Lisesi ise Ankara’da bir taneydi, ortaokul sonunda sınavla öğrenci alırdı.
ANADOLU LİSELERİNİN TÜKENİŞİ
28 Şubat sonrası, 1997’de imam hatip liselerinin orta bölümleri ile birlikte Anadolu liselerinin orta bölümleri de kapandı ve yabancı dil ders saatleri azaldı. 28 Şubat’ın amaçlarından biri de bu muydu acaba?
AKP iktidara gelince, 2004’te Anadolu liselerinin temeli olan hazırlık sınıfı kaldırıldı ve bu liseler fiilen bitirilmiş oldu.
4+4+4 sistemine geçildiğinde ise İmam Hatip Ortaokulları’ açıldı ama Anadolu Ortaokulları’ düşünülmedi, nedense.
Bu yıl imam hatip ortaokulu sayısı, geçen yıla göre yüzde 41 arttı; öğrenci sayısındaki artış ise sadece yüzde 3,5; yani talep yok. Fen ve Anadolu liselerinin kontenjanları ise düşürülüyor.
Özetle, ortaokullar zorla imam hatip ortaokullarına dönüştürülmekte!
Devlet okullarındaki eğitim bozuldukça, özel okullara ilgi artıyor. Özel fen liseleri açılıyor, ama lise çağına gelmiş çocuklara yabancı dil ve bilim eğitimi vermek, ortaokula oranla kat kat daha zor.
ÇAÄžDAŞ EÄžİTİM NASIL OLMALI?
Gelişmiş ülkelerle rekabet etmek istiyorsak, gelişmiş beyinlere gereksinimimiz var. Özgür düşünen, yaratıcı, çözüm odaklı beyinlere!
En önemli dönem, okul öncesi ve ilköğretim dönemi. Bu dönemde çocukların yeteneklerini belirlemek ve gelişmelerini sağlamak çok önemli. Gereksiz, dogmatik ve ezbere dayalı bilgilerden korumak da. Düşünmeyi, sorgulamayı sağlayan felsefe, anaokullarına girse, birçok sorun çözülür.
Ortaokulda iyi düzeyde yabancı dil, özellikle İngilizce, öğretebilmeliyiz; çocuklarımızın dünyayı tanımaları, engin bilgi denizine kavuşmaları için. Sonraki yıllarda yetenek ve ilgi alanlarını belirleyip, lisede bunların geliştirmelerini sağlayabiliriz.
Çok önemli bir konu da üstün yetenekli çocuklar! Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, bu çocukların çok küçük yaşlarda belirlenmeleri, özel eğitim görmeleri, sınıf atlayarak erken mezun olmalarının sağlanması çok önemli.
Tek bir dehanın, Atatürk’ümüzün, neleri değiştirdiğini bir düşünün!