9 Eylül Gazetesi, 02.04.2017
http://gazetedokuzeylul.com/?p=65913
Sevgili MHP’li ve Ak Partili dostlar, kardeşler!
Cumhurbaşkanı Erdoğan dedi ki:
“Atatürk kalksa, bu düzenlemeye, kendisi de böyle yaşadığı için ‘Evet’ derdi. Çünkü Atatürk bizim yapmak istediğimizi yaptı.”
Erdoğan’ın haklı mı, yoksa haksız mı olduğunu anlamak için Atatürk’ün geçmişte söylediklerine bakalım.
“Amerika’daki gibi başkanlık olsun, siz de başkan olunuz” teklifini yapan beş milletvekili şu cevabı almışlar Atatürk’ten:
“…Erzurum Kongresi Meclis’ti. Sivas Kongresi Meclis’ti. Burası da Millet Meclisi’dir. Bizim Cumhuriyetimizin esası Meclis yetki ve esaslarıdır. Padişahlıktan yeni kurtulduk, başınıza yeni padişahlar mı arıyorsunuz? Padişahlık da artık yoktur. Olmayacaktır.”
Bir gazetede çıkan Atatürk Cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığı birleştirmek istiyor’ başlıklı haber üzerine Celal Bayar ve Altay Paşa’ya şunları söyler:
“Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığı birleştirmek hangi akıl zorunun ortaya attığı bir görüştür? Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı’nın birleştirilmesi demek, Cumhuriyet’in kuruluşuna ve felsefesine karşı çıkmak demektir.” (Taylan Sorgun’dan)
1930 Eylül’ünde Serbest Fırka Lideri Fethi Okyar tarafından Atatürk’e ömür boyu sürecek Cumhurbaşkanlığı teklif edilmiştir. Bu konudaki düşüncelerini soran Cumhuriyet Başyazarı Yunus Nadi ve Milliyet Başyazarı Mahmut Soydan’a şu cevabı verir:
“Bana öteden beri bu ve buna benzer tekliflerde bulunanlar çok olmuştur. Siz ve kamuoyu bilmelisiniz ki bu yoldaki teklifler de hoşuma gitmemiştir. Ve gitmez. Benim gayem Türkiye’de, Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nde millet egemenliğini takviye etmek ve ebedileştirmektir.”
Aynı konuda Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak’a ise şöyle yakınır:
“Hadi diyelim ki ben bu gaflete düştüm. Vekâletlerin yürütmekte oldukları işlerin büyük kısmı bilgi ve ihtisas isteyen konular olduğuna göre… Benim ortaya atacağım yanlış görüş ve değerlendirmeler görev sahibini şaşırtabilir, tereddüde düşürür. Bu suretle mutlaka aksi etki yaparak memlekete fayda yerine zarar getirir.” (Orhan Çekiç’ten)
6 Mayıs 1922’de Meclis gizli oturumunda bir milletvekilinin, kendisine Meclis’in hakkını elinden almak istediğini’ söylemesi üzerine çok kızar:
“Her birinizin olağanüstü yetki ile seçilmesine ve olağanüstü yetkiye sahip bir Meclis’in oluşmasına ve bu Meclis’in, memleketin yazgısına el koyan bir nitelik kazanmasına çalışan, benim! !Meclis’in hakkını zorla almak sözünü, tamamen ret ve iade ederim.”
Uzatmayayım.
13 Ağustos 1923’te millete “Egemenliğinizi asla bir şahsa vermeyiniz” tavsiyesinde bulunan Atatürk, cumhurbaşkanına diktatörlük yetkileri veren bir tasarıya Evet’ der miydi, sizce?