ulgenzekiok.fw
,

Atatürk karşıtları ve duyarsızlaştırma çabaları

Milliyet Ege 12.08.2007

Türkiye Cumhuriyeti’ni ele geçirmeye, bölmeye ve yıkmaya çalışanlar, onu ayakta tutan ve çeşitli zararlılara karşı koruyan en önemli gücün, yani önlerindeki en büyük engelin Atatürk ilke ve devrimleri olduğunu fark ettiler. Amaçlarına ulaşabilmek için Atatürk’ü, O’nun ilke ve devrimlerini hedef alan bazı kişileri öne sürmeye başladılar. Her şeyini borçlu olduğu Atatürk’e gönülden bağlı Türk halkının bu sevgi ve saygısını duyarsızlaştırmayı (desensitize etmeyi) amaçlayan bu eylemler, sinsice ve giderek artan bir tempoyla uygulanmakta.
Rapordaki ”Kemalizm AB’ye üyelik için engel”, ”Türk hükümeti, kökten dincilik ve bölücülük korkusunu yenmeli” görüşlerinin ardından, ”Kemalizm’den arındırılmış, laikliğin farklı yorumlandığı, askerlerin siyasetçilerin kontrolü altına geçtiği bir anayasanın uzun zaman alacağının ben de bilincindeyim… Türkiye’de anayasa değişmedikçe, Türkiye AB üyesi olamaz.” (Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye raportörü Arie Oostlander, Hürriyet, 26.03.2003)
”Kemalizm’in medenileştirici bir süreç olarak görülemeyeceğine işaret ettim. Medeniyet bir şeyi yapmaksa (yani do etmek) Kemalizm’in, onu yapmamak/çözmek (yani undo etmek) anlamına geldiğini dile getirdim.” (Prof. Dr. Atilla Yayla, Zaman, 21.11.2006)
* * *
”Atatürk milliyetçiliği, Atatürk ilke ve inkılapları gibi kavramların Anayasa’da yer alması gereksiz. Bunlar milletvekili yemininde de yer alıyor. Bu ifadelerin çıkarılması lazım. Bize herhangi bir ideolojiyi öngörmeyen sivil ve renksiz bir Anayasa gerekir. Bizim Anayasamız ise Kemalizm ideolojisinin izlerini taşıyor.” (AKP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül, 27.07.2007)
”Ilımlı bir Müslüman parti, meşruiyetlerini Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk’ten alan ünlü milliyetçi partileri mağlup etti. Bu ılımlı Müslüman parti İsrail ile de iyi ilişkiler içinde ve AB’ye üyelik istiyor. Ben de bunu kuvvetle destekliyorum.” (ABD eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke, 04.08.2007)
Bu sözlere verilen tepkiler sanki basit birer alerjik tepkime imiş gibi gösterilmekte ve duyarsızlaştırma yoluyla hafifletilebileceği varsayılmakta. Duyarsızlaştırma ancak alerjik bazı tepkimeleri önlemede yararlı olabilir. Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni savunanlar; kimi laik Cumhuriyeti, kimi devletin bölünmez bütünlüğünü hedef alan Atatürk karşıtlarının basit birer alerjenden çok, önlem alınmadığı taktirde tüm organizmayı saracak birer enfeksiyon ajanına benzediklerinin bilincinde.
Türkiye benzer enfeksiyon ajanları ile önceden karşılaşmış olduğundan bağışıklık sisteminin belleğinde neler yapılması gerektiği kazınmış durumda. Atatürk de bugünlerin gelebileceğini öngörerek gençlere seslenmiş, neler yapmaları gerektiğini bir bir anlatmış. Türk halkı hiçbir zaman duyarsızlaşmayacak, haklı ve gerekli tepkilerini artarak göstermeyi sürdürecektir, tıpkı Cumhuriyet mitinglerinde olduğu gibi.
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, ulgenok@ulgenok.net) 
 

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları