9 Eylül Gazetesi, 05.03.2017
http://gazetedokuzeylul.com/?p=63735
İzmir’in çok sevdiği iki hukukçu referandumu değerlendirdi, İzmir Barosu’nun başarılı organizasyonunda.
Sabih Kanadoğlu, kendi oyunun hem dünü, hem bugünü, hem de yarını kapsayacak biçimde HAYIR’ olduğunu söyleyerek başladı, konuşmasına.
Evet’ diyenlerin nedenini açıklayamadığını, Hayırcılar terörist’, Silahlı Kuvvetlerde türban’ gibi söylemlerin tutmadığını dile getiren Kanadoğlu, getirilmek istenen sistemin ABD’deki Başkanlık sistemi’ değil, Zimbabve, Gana ve Malavi gibi ülkelere getirilen ve kısa zamanda diktatörlüğe dönüşen Başkancı sistem’ olduğunu vurguladı.
Tıpkı yedi yıl öncekinde olduğu gibi, referandumda yutturulmak istenen hapın 18 yaşa seçilme hakkı’ gibi şekerlerle kaplandığını; ama toplantı, gösteri ve ifade özgürlüğü gibi anayasal haklarını bile kullanamayan gençlerin, bu hapı yutmayacak kadar zeki olduklarını söyledi.
Partili Cumhurbaşkanı’ kadar Partili Başkomutan’ın da sorun yarattığını, Osmanlı’nın çöküşünü başlatan Balkan Savaşları’nın nedeninin, orduya siyaset sokulması olduğunu anımsattı, ayrıca.
Kanadoğlu’nun, 2006’da Manisa’da söylediği bazı sözleri, çok sevdiği bir dostunun kitabına taşıdığını söylemesi ile onurlandım. Açıp baktım, Çözüm: Atatürk’ kitabımdaki o sözlere:
“Hangi siyasi iktidar kendisine bağlı bir yargı yaratmak istediyse, yaratmak istediği bu yargı, zaman içerisinde bir bumerang gibi dönüp, o siyasi iktidarı vurmuştur.”
“Bu halk Sarı Paşa’sının temel ilkelerinin silinmesine asla izin vermeyecektir” diyen Kanadoğlu’nun ardından söz alan Ümit Kocasakal, gezdiği tüm Anadolu’da coşku ile karşılandığını; Rize’de 500 kişilik salonda 900 kişiye konuştuğunu, bunun üç katının da geri dönmek zorunda kaldığını söyledi.
Gülen’in 20 yıl önceki Zaman Gazetesi’ndeki “!salahiyeti genişletilmiş cumhurbaşkanlığına da sıcak bakıyorum” sözlerine ve Apo’nun İmralı tutanaklarındaki ifadelerine dayanarak, Anayasa değişikliğinin patentinin FETÖ ve PKK’ya ait olduğunu söyleyen Kocasakal’ın “Türk milletini aptal yerine koymanın cezasını ödeyecekler” sözleri de son yazdıklarımla birebir örtüşüyor.
Kocasakal, konuşmasının en çarpıcı bölümünde milli irade’ çarpıtmasını açıkladı:
Millet’in dün ve bugün yaşayanlarla, yarın yaşayacak olanları; Halk’ın sadece bugün yaşayanları; Seçmen’in seçme yeterliği olanları; Seçmen çoğunluğu’nun ise iktidara oy verenleri kapsadığını belirtti. Kayıtsız şartsız Millet’e ait olan egemenliğin (milli irade) anayasa değişikliği ile Seçmen çoğunluğu’na devredilmeye çalışılarak, anayasanın çiğnendiğini vurguladı.
“Muhalefetin suçu yok mu?” sorusunu “Açık tehlikeyi bertaraf edelim, sıra oraya gelecek” diye yanıtlayan Kocasakal, önceden AKP’ye oy verenler dahil, gençlerin hak ve özgürlüklerine sahip çıkacaklarını belirtti ve %60 HAYIR’ oyu beklediğini söyleyerek umut aşıladı.
İyi bir ikili oluşturdu, Kanadoğlu ve Kocasakal. Orta yaşın üzerine Kanadoğlu, altına ise Kocasakal daha iyi hitap etti; Kanadoğlu sakin ve programlı, Kocasakal heyecanlı ve ataktı.
Kocasakal’ın iyi bir takım kurmasını ve başarılı olmasını diliyorum.