9 Eylül Gazetesi, 22.01.2017
http://gazetedokuzeylul.com/?p=60404
Referandum yaklaşıyor.
Bir kez daha hüsran yaşamamak için Evet’ oyu atabilecek insanlara ulaşabilmek ve oylarını değiştirmeleri için çaba sarf etmek gerek.
Öncelikle hedef gruplarını saptamak, onlara ulaşmak ve Hayır’ oyu vermeleri için gerçekleri ve olası riskleri basit bir dille anlatmak gerek; başkalarından beklemeden!
Hedef gruplar AKP ve MHP seçmeni, kadınlar ve gençler olabilir.
Silmeye çalıştıkları Atatürk’ün, yıkmaya uğraştıkları bu sistemi hangi koşullarda ve nasıl kurduğunu yaşanmış öykülerle anlatabiliriz onlara, örneğin.
Geçtiğimiz hafta ders vermek için gittiğim Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, tanıdığım en başarılı üniversite yöneticilerinden biri olan Kurucu Dekan Prof. Dr. Şevket Ruacan, öğle yemeği sohbetimizde çok ilgimi çeken bir bilgi verdi: Annesi Melahat Ruacan, dünyada yüksek mahkeme üyeliğine atanan ilk kadın hakimdi (1945).
Bu bilginin çağrıştırdığı Atatürk’le ilgili bir öyküyü Hocama aktardım ve gece ilk işim ayrıntıları araştırmak oldu.
Öykünün aslı kısaca şöyleymiş:
Süreyya Ağaoğlu, babasının izniyle, Hukuk’u birlikte bitirdikleri bir kız arkadaşı ile birlikte Ankara Ulus’taki İstanbul Lokantası’na yemeğe gitmeye başlar. Her girişlerinde kalpaklı, pos bıyıklı bütün başlar kalkmaktadır.
Başbakan Rauf Bey’in Süreyya ile bir hanım arkadaşının lokantada yemek yediğini ve herkesin bundan bahsettiğini söylemesi üzerine, Atatürk’ün arkadaşı Azeri kökenli siyasetçi ve yazar Ahmet Ağaoğlu (Ağayev) durumu kızına iletir ve genç kız küplere biner. Aynı akşam Latife Hanım ile evlerine gelen Atatürk’ün çalışma hayatından memnun olup olmadığını sorduğu Süreyya, olayı anlatır. Atatürk “Babanın da, Rauf Bey’in de hakları var” diye yanıtlar.
Ertesi gün bakanlıkta çalışırken, bir milletvekili telaşla odaya girer, “Süreyya hazır ol, Paşa gelip yemeğe götürecekmiş” der.
Gri otomobilinde oturan Gazi, Süreyya’ya “Latife bugün seni öğle yemeğine bekliyor” diye seslenir.
Atatürk otomobili İstanbul Lokantası’nın önünde durdurur, Bozüyük Milletvekili Salih Bey’i dışarıya çağırtır. Lokantadan fırlayan milletvekillerinin duyması için yüksek sesle:
“Bugün Süreyya’yı bize götürüyorum, yarın lokantada yiyecek” der.
Ertesi gün eski Denizcilik Bakanı İhsan Bey’in eşi Nuriye Hanım ve Hamdullah Suphi (Tanrıöver) Bey’in hanımı da öğle yemeğine lokantaya gelirler.
Böylece lokantalar Türk kadınına açılmış olur!
İlk kadın avukatımız Süreyya Hanım’ın birlikte yemek yediği arkadaşının, ileride dünyanın ilk kadın yüksek mahkeme üyesi olacak Melahat Ruacan olduğu da ortaya çıktı; yani Şevket Hocamın annesi!
Her iki kadınımızı ve Atatürk’ümüzü sevgi ve saygı ile anıyorum.
Keşke her Türk kadını bu öyküyü okusa!