Sözlükte (Dil Derneği) ahlakın iki tanımı var. ”Bir toplum içinde kişilerin benimsedikleri, uymak zorunda bulundukları davranış biçimleri ve kuralları” ve ”Belli bir toplumun belli bir döneminde bireysel ve toplumsal davranış kurallarını saptayan ve inceleyen bilim.” Bu iki tanımın ışığında incelersek, ”hediye alıp, oy vermemek” eyleminin ahlaki (etik) olup olmaması, bu eylemin Türkiye’de bugünkü koşullarda gerçekleşen bireysel ve toplumsal davranış kalıplarının içinde veya dışında olmasına bağlı diyebiliriz. Türkiye’nin yönetiminden sorumlu başbakanın bireysel söylemlerine ve davranış kalıplarına bakalım öncelikle. Türkiye’nin en güzel insanlarına sahip, en güzel kentine ima yoluyla ”gavur”, şehide ”kelle”, terörist başına ”sayın”, şehit annesi için ”Ne konuşacam ben o kadınla yahu!”, artık şehit cenazesi görmek istemeyenlere ”Askerlik yan gelip yatma yeri değildir”, Birleşmiş Milletler’in liste başı teröristi için ”Yasin El Kadı’yı tanıyorum, kendisine inanıyorum, güveniyorum, param kadar da kefilim”, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne ”Sana mı kaldı türban konusunda karar vermek, bu ulemanın işidir. Ulema ne diyorsa o olur”, Danıştay üyelerine (türban kararı konusunda) ”Efendi sen kim oluyorsun, buna mecelle şeriat hukuku’ karar verir” (Birkaç hafta sonra bu kararı veren Danıştay üyeleri silahla tarandı, hakimlerden biri öldü), bir çiftçiye ”Artistlik yapma lan, ananı da al git” şeklinde sözler sarf edilmesi ahlakla, hatta hukukla bağdaşır mı? Ya rakiplerin çağrılarına karşın televizyonda tartışmaktan kaçmak? * * * Toplumsal bir davranış kalıbı olarak ”oy karşılığında hediye dağıtmak” veya ”bölücü terör örgütü kurucusu için af önermek” ahlaki midir? Tüm bunlar ahlaki olacak da ”hediye alıp, oy vermemek” mi ahlaki olmayacak? Ayrıca şunları da düşünmek lazım. Bu hediyelerin ücretini kendi ceplerinden mi ödüyorlar? Bu değirmenin suyunun geçtiği yollar ahlak sınırları içinde mi? Sonuç… Yöneticiler tarafından sergilenen bireysel ve toplumsal eylemler göz önüne alındığında, Türkiye’de ”hediye alıp, oy vermemek” kesinlikle ”ahlak sınırları” içindedir. Asıl ahlaki olmayan; söylem ve eylemleri ahlakla bağdaşmayan insanlardan ”hediye alıp”, onlara ”oy vermek” tir. (Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, ulgenok@ulgenok.net)