9 Eylül Gazetesi, 17.07.2016
http://gazetedokuzeylul.com/?p=47131
Camileri bombalayacaklar’ kumpasını kuran ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombalayan’ Cemaatçi subayların yaptığı bastırılmış darbe girişimi, umarım Türkiye için olumlu sonuçlar doğurur.
Girişimi öğrenir öğrenmez, ilk aklıma gelen ilk şey, Foreign Affairs adlı Amerikan dış politika dergisinde 30 Mayıs 2016’da, Gönül Tol imzası ile yayımlanan Türkiye’nin Sonraki Askeri Darbesi – Generalleri Güçlendirmek Nasıl Geri Tepebilir’ başlıklı yazı oldu. Yazının en ilginç bölümü şöyleydi:
“Ordunun yönetimi eline aldığı 1980’in kanlı sürecinde yaşanan darbede mesela, halkın büyük bir desteği söz konusuydu ve ordunun yönetime el koymasının, düzeni yeniden inşa etmekte öneme sahip olduğu düşünülüyordu. Fakat bugün, ordu gayet iyi biliyor ki %50 oy oranına sahip Erdoğan ve partisi AKP’ye karşı olası bir darbe girişimine karşı ufak ölçekli de olsa bir halk desteği ile karşı çıkılabilir ve toplumun yönetimini eline almaya kalkışan ordunun gayretleri boşa çıkabilir.
Sadece bir senaryodan ibaret olsa da, bir darbe olasılığı bugün de var! !Şartlar hükümet karşıtı protestoların artışa geçmesine neden olabilir. Bu durumda eğer Erdoğan gaddar bir polis baskısı oluşturur ve daha fazla kaos oluşmasına neden olurken kanlı katliamlar yaşanacak olursa, toplum generallerin yönetimi ele almalarını isteyebilir.”
Darbe girişiminin bu yazıdan bir buçuk ay sonra gerçekleşmesinin, bir rastlantı olduğunu sanmıyorum.
Zaman birlik, beraberlik ve şapkayı öne koyup, düşünmek zamanı… Umarım vatanını seven, daha güzel bir Türkiye özlemi çeken insanlar bir araya gelip, ülkeye yeniden gerçek demokrasiyi getirir, demokrasinin olmazsa olmazı laiklik ve hukuk devleti ilkelerinin değeri anlaşılır. Tam bağımsızlığımızı kazanırız, yeniden!
Umarım Türkiye’nin bu hale gelmesinin, Cemaat’in bu ölçüde palazlanmasının, bir numaralı sorumlusu olan, “Ne istediler de vermedik” diyen, hukuku defalarca ayaklar altına alan Erdoğan, kendisini Demokrasi kahramanı’ ilan etmez. Yaklaşan tehlikeyi Sözcü’den Soner Yalçın’ın defalarca yazmasına karşın, Ordu’daki Cemaatçi personele bu kadar zamandır neden dokunulmadığı, bu girişime yönelik istihbaratın neden alınamadığı da açıklanır. Teslim olmuş, emirlere itaatten başka suçu bulunmayan, tatbikat yapıldığını sanan erlerin kafasını kesen ve linç girişiminde bulunanlar da cezasız kalmaz.
Cemaat’in arkasında kimlerin olduğu sır değil. Bugünkü iktidarı ve muhalefeti kuran, şekillendiren ve orada tutan güçler de farklı değil, ne yazık ki. Türkiye’nin acilen yeni, temiz, donanımlı ve vatansever kadrolara gereksinimi var. Umarım Halk’ gücünü fark etmiştir ve MHP’den başlayarak, bu değişimi demokratik yollarla gerçekleştirir.
Darbenin, faşizmin, diktatörlüğün her türlüsüne karşıyım.
Anayasa’yı ve yasaları hiçe sayarak, fiili durum yaratmaya kalkışan’ herkes cezalandırılmalıdır!
Asker veya sivil, komutan veya Başkomutan fark etmez!