9 Eylül Gazetesi, 29.05.2016
http://gazetedokuzeylul.com/?p=43438
Gelenin gideni, bugünün dünü arattığı ortamda, Yargıtay’ın “MHP Kurultayı yapılsın” kararı beklenen umut ışığını yaktı. “Bize ne? Biz MHP’li değiliz” diyebilirsiniz. Ancak, MHP’de oluşacak lider ve kadro değişikliğinin domino etkisi ile CHP’ye geçeceğini görmek için kahin olmak gerekmiyor. Devrilen ilk domino taşı, % 49 oyla seçilmiş Davutoğlu idi, belki de.
Umarım siyasetçilerimiz “Küçük olsun, benim olsun” zihniyetini bırakıp, ortak paydalarda buluşmayı öğrenmişlerdir; MHP lider adaylarından Akşener, Özdağ ve Oğan, mahkeme kararı öncesi yürüttükleri işbirliğini sürdürürler, örneğin. Kurultaydaki seçimin ilk turunda önde çıkan aday lehine çekilip, daha sonra birlikte çalışacaklarını açıklayabilirler. Üç aday arasında bana göre en donanımlısı Prof. Dr. Ümit Özdağ; kazanma şansı en yüksek olan Meral Akşener; gençlere en yakın olansa Sinan Oğan. En yüksek oyu alacak Akşener’in başkan, Özdağ’ın stratejilerden, Oğan’ın ise gençlik ve yurt dışı ilişkilerden sorumlu başkan yardımcıları olmaları ve CHP’nin Kılıçdaroğlu ile seçime girmesi durumunda, MHP birinci parti bile olabilir, AKP ve CHP’den kayacak oylarla… Bahçeli mi? O artık siyasi bir mevta!
Gelelim CHP’ye! MHP’de yapılacak kurultay, CHP’de benzer beklentiyi alevlendirdi. Başta Muharrem İnce olmak üzere, muhalif sesler yükselmeye başladı. Bu sesler artacak; gerek parti içinden, gerekse parti dışından yeni adaylar çıkacaktır. Parti içinde o kadar fazla bölünme var ki, dışarıdan bir adayın daha başarılı olacağını düşünüyorum. Çok zor da olsa, örneğin Doç. Dr. Ümit Kocasakal gibi halkın geniş kesimleri tarafından tanınan, sevilen ve heyecan yaratan bir isim, Atatürk’ün Altı Oku’ şemsiyesi altında partinin oylarını büyük ölçüde arttırabilir ve oluşacak CHP-MHP koalisyonu ile Türkiye yeniden nefes alabilir.
Önümüzdeki süreçte geniş halk kesimlerinin gerçekleri öğrenebilmesi için özgür görsel basın çok önemli. Keşke Soner Yalçın ve Uğur Dündar gibi isimler bir araya gelip, Odatv ve Sözcü işbirliği ile yeni bir televizyon kanalı kursalar. Uydu veya kabloluda engellenirlerse, internetten de yayın yapabilirler; maliyet de çok düşer.
Bizlere de önemli görevler düşüyor; dürüst ve vatansever lider adaylarını desteklemek, bu niteliklere sahip donanımlı insanların görsel basında daha çok yer almaları için baskı yapmak gibi. Sizlerle birlikte, iki haftada bir ahmethakan@hurriyet.com.tr ve tarafsizbolge@cnnturk.com.tr adreslerine e-posta atıp, Sabih Kanadoğlu ve Onur Öymen gibi donanımlı vatanseverleri neden davet etmediklerini’ sorduk; programın adını Taraflı Bölge’ olarak değiştirmelerini bile önerdik, ama üç girişimimize de yanıt gelmedi. Hedef büyütelim o zaman. Önceki iki adrese ek olarak izleyicitemsilcisi@cnnturk.com.tr ve izleyicitemsilcisi@ntv.com.tr adreslerine şu mesajı gönderelim.
“Kanalınızda GDA’ları (Genetiği Değiştirilmiş Aydın) izlemekten bıktık. Enver Aysever, Ayşenur Arslan gibi gerçek programcıları; Sabih Kanadoğlu, Onur Öymen, Emre Kongar gibi vatansever aydınları izlemek istiyoruz. Saygılar.”
Ya çaresizsiniz, ya da çare sizsiniz’.
