9 Eylül Gazetesi, 17.04.2016
http://gazetedokuzeylul.com/?p=40215
Birlikte bir deney yapmaya ne dersiniz? Tek yapmanız gereken, iki adrese bir e-posta mesajı atmak! Yazmanızı rica ettiğim mesaj şu:
“Sayın Ahmet Hakan ve Yetkililer, Tarafsız Bölge programınıza Sabih Kanadoğlu ve Onur Öymen’i davet etmenizi istiyoruz. Saygılar.“
Göndereceğimiz adresler ise ahmethakan@hurriyet.com.tr ve info@tarafsizbolge.com
Nedenini anlatayım. İlk kez, üç hafta önce Sabih Kanadoğlu ve Ümit Kocasakal’ın Buca’da birlikte verdikleri konferansı izlerken düşünmüştüm, bu deneyi. Ancak, Kocasakal’ın programa birkaç kez konuk olduğunu fark edip, vazgeçmiştim. Geçtiğimiz hafta, Karşıyaka’da Eğitim İş’in düzenlediği konferansta Sabih Kanadoğlu’nun yanında bu kez Onur Öymen vardı. İlk sözü alan Öymen konuşmasına, Yeni Anayasa dayatmasının yabancı kaynaklı ve emperyalist amaçlı olduğunu kanıtlarıyla sunarak başladı ve şöyle dedi:
“Kanadoğlu ve benim gibi bunları söyleyecek insanlar, TV’lere davet edilmiyor. Basın fiilen kendini sansürlüyor. TV’ler bize bir şey sormaya bile cesaret edemiyor.”
İşte o an bu deneyi yapmaya karar verdim.
Öymen konuşmasında ayrıca, “ABD neden kölelik döneminden kalma 230 yıllık Anayasasını değiştirmiyor?” diye sordu ve başkalarının anayasalarını değiştirme konusunda çok hevesli olan ABD’nin, savaş kazandıktan sonra Alman ve Japon Anayasalarını hazırlayıp, bu ülkelere zorla kabul ettirdiklerini belirtti ve sordu: “Türkiye savaş mı kaybetti?”
Özetle şunları söyledi, Öymen: “Kemalizm’den ve tam bağımsızlık ilkesinden rahatsız yabancı düşünce kuruluşlarının hedefi ulus-devleti yıkmak. Bu nedenle Türk’ kelimesini anayasadan çıkarmaya ve koruma reflekslerimizi kırmaya çalışıyorlar! !‘PKK ile masaya oturun’ diyen ABD ve Avrupa hiç teröristlerle masaya oturdu mu?… !Batılılar sadece kendilerine yakın isimler içeri girince seslerini çıkartıyorlar; bu çifte standart! …Osmanlı’nın son dönemine benzedik, ama 19 Mayıs’taki kadar kötü durumda değiliz.”
Öymen konuşmasını “Fabrika ayarlarına dönmemiz lazım” sözleri ile sonlandırdı.
Konuşmasını dört ana başlıkta sunan Kanadoğlu’nun Yeni Anayasa’ ve Başkanlık’ üzerine görüşlerini 20.03.2016 tarihli yazımda aktarmıştım. Cumhuriyetin kuruluş felsefesinde tam bağımsızlık, antiemperyalizm ve millet egemenliğinin yattığını bildiren Kanadoğlu’nun üçüncü başlığı, gündemdeki Dokunulmazlık’ idi. Muhalefeti “Hodri meydan çekerken, kendi ayağınıza ateş etmeyin” diye uyaran Kanadoğlu, “Bağımsız yargı yoksa, milletvekilleriniz sahte belgelerle ekarte edilir” dedi; belli dönemdeki dokunulmazlıklar kaldırılırken, eski ve gelecekteki dokunulmazların kaldırılmamasının Anayasa’nın eşitlik’ ilkesine aykırı olduğu uyarısını yaptı.
Dördüncü başlıkta “Yıllar önce sızan kimlik bilgileri neden yeniden gündeme geldi?” diye soran Kanadoğlu, Yeni kimlik bilgilerinin muhalefet partilerine verilmemesi durumunda, olası bir halk oylaması veya erken seçimde Suriyelilerin oy kullanması veya mükerrer oy gibi durumların ortaya çıkarılamayacağı’ uyarısında bulundu ve “Şikayet edip, bir şey yapmamak yanlış” dedi.
O zaman ne yapıyoruz?
Başta yazdığım mesajı Ahmet Hakan ve CNN Türk’ün e-posta adreslerine gönderiyoruz.
İzlemek istediğimiz kişileri seçme hakkına sahibiz!