ulgenzekiok.fw
,

Kanadoğlu: Çıkış yolu var

9 Eylül Gazetesi, 24.01.2016

http://gazetedokuzeylul.com/?p=33650

Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu gibi hukukçular yıllardır büyük (!) televizyon kanallarına konuşmacı olarak neden davet edilmiyor? Hiç düşündünüz mü?

Gerçekleri öğrenmemiz istenmiyor da ondan!

Hangi gerçekler mi?

Halk TV’deki Basın Koridoru’ programında dile getirdiği gerçeklerden bazıları:

 Cumhurbaşkanı yargılanabilir mi?

“Cumhurbaşkanı’nın, başbakan iken işlediği iddia edilen eylemler hakkında, 55 milletvekili imzasıyla Meclis soruşturması açılabilir. CHP’den 72 milletvekili Fikri Sağlar’ın hazırladığı önergeyi imzaladı ve verdi, Meclis Başkanı bunu Cumhurbaşkanı hakkında hiçbir işlem yapılamaz’ diye iade etti. Nasıl yapılamaz? Bunu söyleme hakkın ve böyle bir yetkin yok.”

 Bir siyasi partinin başka bir siyasi parti için kapatma talebinde bulunması

“Bir siyasi parti laikliğe veya ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı eylemlerin odağı olmuşsa, o partinin demokratik hayata hiçbir katkısı yoktur. Kapatma davasının başlaması için üç yoldan biri olan bir siyasi partinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na başvurusu 1982’den bu yana ilk kez gerçekleşmektedir. Başsavcı dava açmazsa, siyasi parti Yargıtay Ceza Dairesi Başkanlarından oluşan Yasakları İnceleme Kurulu’na başvurabilir. Bu kurul başvuruyu inceleyip, kabul ederse, Başsavcı kapatma davasını açmak zorundadır. Ancak yapılan bazı madde iptalleri sonucu parti kapatmak imkansız hale gelmiştir.”

 Mesai saatlerinin namaza göre ayarlanması

“Bir genelgeyle mesai saatleri değiştirilip, Anayasa ortadan kaldırılır hale gelmiştir; bu laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmaktır.”

 Bu durumda siz olsaydınız ne yapardınız?

“Sonuç alıp almamak beni ilgilendirmez; kesinlikle seyretmezdim. Bu din istismarıdır, yıllardır yürütülen siyaset, zirveye ulaşmaktadır, bunun sonu yoktur.”

Kanadoğlu ayrıca siyasetin imkan kullanma sanatı olduğunu, 7 Haziran’da ele geçen imkanın kullanılamadığını söyledi; “Meclis başkanlığı karşı tarafa verilmese, meclis soruşturması için meclis komisyonları kurulabilse bugüne gelmezdik.”dedi ve bu Meclis’in neden Yeni Anayasa’ yapma yetkisi olmadığını anlattı.

Çıkış yolu’nu ise şöyle gösterdi Kanadoğlu:

“Bağımsız bir yargı yoksa, hukuk yoluyla işin içinden çıkılamaz. Türkiye’nin içine düşürüldüğü bu durumdan çıkması, CHP’nin varlığına bağlıdır. CHP; kurucusuna, kurucusunun ilke ve devrimlerine, devrimci kişiliğine, laik cumhuriyete güçlü bir bağlılık ortaya koymalı; tüm toplumu kavrayıp, umut, güven, şevk ve heyecan yaratacak genç bir kadro kurmalıdır. Kurultayda büyük bir fırsat ele geçmişti.”

Kurultayın sonuç bildirgesinden neyin çıktığını da ben söyleyeyim: “Yerel yönetimler güçlendirilmeli, bu doğrultuda ilk adım olarak Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı üzerindeki şerhler kaldırılmalıdır.” Kendisini genel başkanlığa taşıyan Baykal’a kaset komplosu’ öncesinde, Kılıçdaroğlu’nun Onur Öymen’le yaptığı Dersim tartışması’nı anımsadım, nedense!

Sayın Kanadoğlu’nun söylediklerinden benim anladığım özetle şu:

Anayasa’nın temel ilkelerine uymayan partilerin kapatılması için Siyasi Partiler Kanunu’nun 99. Maddesi uyarınca, Yargıtay Ceza Dairesi Başkanlarından oluşan Yasakları İnceleme Kurulu’na başvurmak da, Cumhurbaşkanı’nın önceden işlediği iddia edilen suçların soruşturulması da olası. Bunun için Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı bir CHP gerekli!

MHP Kurultayı’nda başlayacak Değişim ve öze dönme’nin CHP’yi de etkilemesi umuduyla!

Not: Arka arkaya kaybettiğimiz iki değerli insan Mustafa Koç ve Kamer Genç’in tüm sevenlerine başsağlığı dilerim.

Prof. Dr.Ülgen Zeki OK

Son Yazıları

Diğer Yazıları