9 Eylül Gazetesi, 17.01.2016
http://gazetedokuzeylul.com/?p=33076
Atatürk’ün kız kardeşi Makbule Hanım’ın bir yemekte tabancayla tavana iki el ateş ettiğini biliyor muydunuz? Üstelik Atatürk’ün de bulunduğu bir ortamda. Ardından karakola götürüldüğünü söylesem inanır mısınız?
Atatürk’ün sağlığının bozulduğu, çarpıntılarının arttığı, burun kanamalarının başladığı günler! Hatay sorununa büyük önem veren Atatürk, hükümetin Hatay’a yönelik ciddi tedbirler almasını ve halkın hükümeti bu konuda zorlamasını diliyor. Gerisini Atatürk’ün silah arkadaşı, yakın dostu ve o sırada Milli Savunma Bakanı olan Kazım Özalp’in anılarından (Atatürk’ten Anılar, Türkiye İş Bankası Yayınları) öğrenelim:
“Bir gece Karpiç Lokantası’nda yemekteydik. Atatürk’ten başka kız kardeşi ve 20 kadar arkadaşımız da beraberdi. Diğer masalarda Ankara’da bulunan bazı yabancılar ve Türk müşteriler vardı. Atatürk, burada Hatay konusunda bir olay yaratmanın propaganda yönünde faydalı olacağını düşünerek, Hatay konusunu tartışmaya açtı. Sofradakiler, hatta müsaade ettiği için tartışmaya katılan diğer masalarda oturanlar, hükümetin gevşek tutumunu protesto ederek kısa zamanda daha müessir tedbirlerin alınması gerektiğini söylediler. Atatürk’ün bu konuşma ve protestoları tasvip eder görünen bir tutumu vardı. Hatay konusunda hükümete karşı yapılacak bazı çıkışları destekleyeceği havası uyandı. Kız kardeşi Makbule Hanım’ın elinde bir tabanca vardı. Makbule Hanım tavana iki el ateş etti. Atatürk bu çıkışa ses çıkarmadı. Orada, bizim soframızda bulunanlardan daha iki kişinin tabanca ile havaya ateş ettikleri görüldü. Bu gösteri hükümetin Hatay konusundaki gevşek tutumuna karşı bir protesto havası taşıyordu. Atatürk’ün böyle bir olayı daha önceden düzenlemiş olduğu kanısına vardım. Hatta sonradan öğrendiğime göre sofrada yanında oturmakta olan eşime Hanımefendi bir silah da siz atar mısınız?’ diye sormuş. Bizim Hanım, Paşam, ben bugüne kadar elime hiç silah almadım’ diye cevaplandırdığında, Pekala gerekirse sizin çocuklarınız silah atarlar’ demiş.”
Türkiye o zaman bir Hukuk Devleti’ olduğundan tüm ateş edenler karakola götürülmüş, doğal olarak. Atatürk kendilerini ziyaret etmiş; açılan kanuni tahkikatı uygun bulduğunu, ancak gösterilen hassasiyeti takdir ettiğini’ belirtmiş.
YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmayan, CHP’nin temeli olan Altı Ok’tan uzaklaşmasına yol açan, hukukun gereklerini yerine getirmeyen Kılıçdaroğlu’nun CHP’den ihraç edilmesi için dilekçe vermesi olayını, bu anekdotla birlikte değerlendirin, lütfen!
Atatürk yaşasa, Eminağaoğlu’nu alnından öpmez miydi?
“Aferin Çocuk” demez miydi?
Not: Yıllardır oy verdiğim CHP’nin genel başkanlığına bugün yeniden seçilecek Kılıçdaroğlu’ndan umutlu olmayı ve onu candan kutlamayı çok isterdim.